Kripto para birimleri ve fiziki altın ile ilgili en büyük iki sorunun tek bir çözümü olabilir mi?
Altının değeri belirsizlik dönemlerinde artıyor. Bu yeni bir haber veya gelişme değil. Zira altının binlerce yıllık geçmişinde hep böyle oldu.
Bununla birlikte, bugün, birçok yeni gelişme var… Üstelik bunlar, tüm finansal işlemlerin gerçekleştirilme biçimlerinde devrim yaratacak türden gelişmeler.
Kripto para birimleri, değerlerinin sorgulanması nedeniyle doğal olarak dengesiz yatırımlardır. Fiziki altının da taşınması ya da anında nakde çevrilmesi kolay olmadığından ve korunması pahalı olduğundan genellikle şüpheli bir yatırımdır.
Kripto para birimleri ve fiziki altın ile ilgili en büyük bu iki sorunun tek bir çözümü var gibi gözüküyor. Üstelik bazıları, bu sorunların her ikisinin de çözülmesinin tek yolunun, iki varlığın karmasını yaratmak olduğunu çoktan anladı.
Örneğin Avustralya merkezli Perth Mint metal rafinerisi, değerli metallerin karşılığı olan kendi kripto para birimini geliştireceğini duyurdu.
İngiliz para birimini basan devlet kuruluşu Royal Mint de, çıtayı daha fazla yükselterek, karşılığı altın olarak saklanacak bir kripto para birimi geliştirdiklerini açıkladı.
Altın destekli kripto para birimleri sayesinde, kripto para birimleri, değerlerini piyasanın kararsızlıkları ve sürekli değişen ruh hallerine değil, altının kendisine sabitliyor.
Bir bakıma, bu yeni bir fikir değil; Amerikan dolarının altına dayalı olduğu eski günlerden kalma bir fikir.
1970’lerin başında dönemin ABD Başkanı Richard Nixon Amerikan dolarını altına dayalı bir varlık olmaktan çıkararak bir yükümlülük, bir borç senedi haline dönüştürdü.
Ancak bugün, eski, geleneksel ve doğal olarak sürdürülebilir bu kavram modern teknoloji kullanılarak yeniden keşfediliyor gibi gözüküyor.