Yüksek Enflasyonun En Çarpıcı Örneği: I. Dünya Savaşı Sonrasında Almanya
Gündelik yaşamda kullandığımız mal ve hizmet fiyatlarındaki sürekli ve genel artışı enflasyon olarak ifade ediyoruz. Enflasyon, bir ülke para biriminin satın alma gücünü azaltırken, o ülke vatandaşlarının yaşam maliyetini de artıran olumsuz etkileri beraberinde getirir.
Örneğin giydiğiniz kazağın, elektrik tüketimi için ödediğiniz faturanın, okuduğunuz kitabın veya benzinin fiyatı artıyorsa bunun nedeni enflasyondan kaynaklanır.
Yakın tarihte enflasyonun tahmin dahi edilemeyecek hızlarda arttığı unutulması imkânsız olan bazı dönemler ortaya çıktı. Bu dönemlere dair en çarpıcı örneklerden biri I. Dünya Savaşı sonunda yüksek enflasyonun vurduğu Almanya’da yaşandı:
İçindekiler
I. Dünya Savaşı’nın sona erdiği yılın hemen ardından bir ekmeğin fiyatı Almanya’da 200,000,000,000 Alman Markı oldu

Tarihin en büyük savaşından mağlup olarak ayrılan Almanya’nın elinde tuttuğu altın stoklarına, alacak borçlarına ve neredeyse tüm maden kaynaklarına galip devletler tarafından el konuldu. Kısa süre sonra ortaya çıkan kaynak kıtlığı ve gıda sıkıntısı Alman haklını çok zor durumda bıraktı.
Savaşın bittiği sene 150 Alman Markı (o tarihteki Alman para birimi) olan bir ekmeği fiyatı, yalnızca bir sene içinde 200,000,000,000 (iki yüz milyar) Alman Markı oldu. Bu tarihten bir sene önce 150 Alman Markı ile ekmek alabilen Alman halkı, aynı paraya ekmeğin bir dilimini dahi alamayacak duruma geldi.
Sorunu çözmek ve borçlarını ödeyebilmek için çareyi daha fazla para basmakta bulan Almanya’da enflasyon görülmemiş seviyelere ulaştı

Almanya’da mal ve hizmetlerin fiyatı yüksek oranda ve hızla artarken insanların geliri aynı oranda ve hızda artmıyordu. Böylece ülkede kullanılan ulusal para biriminin değeri hızla düşmeye devam etti, insanlar mal ve hizmetleri satın almak için çok daha fazla paraya ihtiyaç duyar hale geldi.
Kaçınılmaz olan bu sorunun çözümü için Almanya fiyatlardaki artışı karşılamak için daha fazla para basmayı tercih etti. Öyle ki, bu dönemde paranın basıldığı matbaalar bile bu kadar fazla para basmaya yetişemedi.
Para, odunlardan daha değersiz hale geldiği için, odun yerine para yakmak ısınmak için daha ekonomik bir yol oldu

Alman Markı, odunlardan daha değersiz hale geldiği için, insanlar ısınmak için odun yerine paralarını yakmaya başladı ki, bu onlar için daha ekonomik bir yol oldu.
Ülkedeki çalışanlar, ürünlerin fiyatı akşama kadar daha fazla yükselmiş olacağından öğle aralarında alışveriş yapmaya gidiyorlardı

Bir kafeteryaya giden müşteri içeceği birkaç bardak kahveyi aynı anda sipariş ediyordu, zira dakikalar sonra elindeki para bir bardak kahve almaya yetmiyordu.
Bununla birlikte, çalışanlara bazı iş yerlerinde günde iki ya da üç kez maaş ödemesi yapılıyordu ve çalışanlar, ihtiyaç duydukları mal, ürün ve hizmetlerin fiyatı akşama kadar artmış olacağından öğle aralarında alışveriş yapmaya gidiyordu.
Almanya, halkın alım gücünü düşüren, gelir dağılımını bozan, para birimine olan güveni azaltan, ülkenin ekonomik büyümesini sekteye uğratan ve pek çok sosyolojik sorunu ortaya çıkaran yüksek enflasyonun etkilerinden ancak yıllar sonra kurtulabildi.
Şimdilerde sadece tarih sayfalarında ve iyi bir örnek olarak ekonomi kitaplarında yerini alan Almanya’nın düştüğü bu durum, yüksek enflasyonun bir ülke ve ülke halkı için kötü etkilerini görmemizi sağlıyor.