Arjantin Ekonomisi Ne Durumda? 5 Maddede Arjantin Ekonomisi
Rio Plata Birleşik Eyaletleri 1816 yılında İspanya’ya karşı bağımsızlık ilan etti. Bolivya, Paraguay ve Uruguay daha sonra kendi yollarını çizme kararı verdiler ve Rio Plata Birleşik Eyaletleri’nin kalan kısmı Arjantin adı altında birleşti.
Ülkenin nüfusu ve kültürü, 1860-1930 arasında çoğu İspanya ve İtalya’dan gelen Avrupalı göçmenler tarafından şekillendirildi. 20. yüzyılın ortalarına kadar Arjantin’in tarihi federalistler ve üniteryenlerin, sivil ve askeri grupların aralarında geçen iç savaşlarla dolu.
Dünya Savaşı sonrasında Peronist popülizm ve gerek doğrudan, gerekse dolaylı olarak gerçekleşen askeri müdahaleler çağı 1976 yılında askeri cuntanın yönetimi devralmasına evrildi.
Demokrasi Arjantin’in 1983 yılında başarısızlıkla sonuçlanan bir Falkland Adaları (Islas Malvinas) işgali sonrasında geri döndü ve başta büyük sivil eylemlere ve art arda birkaç başkanın istifasına neden olan 2001-2002 ekonomik krizi olmak üzere birkaç büyük zorluk çekti.
2003-2015 yılları, Nestor ve Cristina Fernandez de Kirchner yönetimindeki Peronist hükümetin izolasyon politikaları sonucu ekonomik durgunluk ile geçti. 2015 yılının Kasım ayındaki seçimler sonucu yönetime Mauricio Macri’nin gelmesiyle Arjantin’de bir reform ve uluslararası piyasaya yeniden katılma dönemi başladı.
İçindekiler
1. Arjantin zengin tabii kaynaklara, çoğu iyi eğitimli bir nüfusa, ihracat temelli bir tarım sektörüne ve çeşitlendirilmiş bir endüstriyel tabana sahip
Bundan yaklaşık 100 yıl kadar önce dünyanın en zengin ülkelerinden biri olan Arjantin, 20. yüzyılda yaşadığı ekonomik krizler, üst üste gelen mali ve cari açıklar, yüksek enflasyon, yükselen dış borç ve sermaye kaçışları nedeniyle çok fazla kan kaybetti. 2016 yılında Dünya Bankası Arjantin’in ekonomik durumunu yüksek gelir seviyesinden yüksek-orta gelir seviyesine (Kolombiya’nın olduğu yere) düşürdü.
2. Ciddi bir ekonomik buhran, büyüyen iç ve dış borçlar ve eşi benzeri görülmemiş bir bankaya hücumun sonucunda 2001 yılında Arjantin, halihazırda çalkantılı olan tarihinin en ciddi ekonomik, sosyal ve politik krizini yaşadı
Geçici başkan Adolfo Rodriguez Saá, o yılın Aralık ayında ülke tarihinin en büyük dış borç ihmalini ilan ederek görevine başladıktan yalnızca birkaç gün sonra istifasını verdi. Halefi Eduardo Duhalde de 2002’nin ilk aylarında Arjantin pesosunun ABD doları karışındaki 10 yıllık 1-1 döviz kurunun bittiğini ilan etti.
Arjantin 2002 yılında ekonomik dipleri gördü; ülke GSYİH’i 1998 yılına oranla yüzde 18 küçüldü ve Arjantin nüfusunun neredeyse yüzde 60’lık bir kısmı yoksulluk sınırının altına düştü.
Reel GSYİH 2002’den sonraki 6 yıl boyunca endüstriyel boşluktan ve genişlemeci ekonomik ve mali politikaların da etkisiyle yılda yaklaşık yüzde 8.5 büyüyerek geri yükseldi. Fakat enflasyon başkan Nestor Kirchner döneminde yükselmeye devam etti. Başkan Kirchner buna karşılık olarak fiyat kısıtlamaları, ihracat kısıtlamaları ve ihracata yüksek vergiler gibi uygulamalarla cevap verdi ve 2007 yılından itibaren enflasyonu olduğundan küçük göstermeye çalıştı.
3. 2010 yılında Arjantin ekonomisi 2009 yılında düştüğü gerilemeden güçlü bir şekilde çıktı
2007 yılında eşinin yerine göreve gelen Cristina Fernandez de Kirchner döneminde ise ihracatın sınırlandırılması ve Dünya ekonomik krizi sonucunda önceki yıllarda yakalanan büyüme ciddi derecede azaldı. 2010 yılında Arjantin ekonomisi 2009 yılında düştüğü gerilemeden güçlü bir şekilde çıktı fakat enflasyonu çift hanelerde tutan mali ve ekonomik politikaların devam etmesine rağmen 2011 yılında ülkenin büyümesi tekrar yavaşladı.
Devlet, bu sorunla baş edebilmek adına ekonomiye devlet müdahalesini genişletti: İspanya’nın Repsol şirketine bağlı petrol şirketi YPF’yi kamulaştırdı, ithalata büyük sınırlamalar getirdi ve döviz rezervlerini çoğaltıp sermaye kaçışını azaltmak için para kontrolünü sıkılaştırdı.
2011-2013 yılları arasında Arjantin Merkez Bankası’nın döviz rezervleri 52.7 milyar dolar seviyesinden tam 21.3 milyar dolar seviyesine geriledi. Temmuz 2014’de Çin ve Arjantin arasında 11 milyar dolarlık bir para değişimi anlaşması imzalandı ve bunun karşılığında Arjantin Merkez Bankası 3.2 milyar dolar değerinde Çin yuanını uluslararası rezerv olarak kasasına koydu.
4. 2015 yılının Kasım ayında ülke ekonomisini liberalleştirmeyi hedefleyen Mauricio Macri’nin başkanlık görevine gelmesiyle Arjantin tarihi bir politik ve ekonomik değişime başladı
Mauricio Macri’nin başkanlık görevine gelmesinin ardından sermaye kontrolleri kaldırıldı, peso tekrar akışa geçti, bazı ürünlerdeki ihracat kontrolü kaldırıldı, bazı enerji sübvansiyonları durduruldu ve ülkenin resmi istatistikleri elden geçirildi.
5. Arjantin yıllar sonra uluslararası pazara tekrar geri döndüğünü ilan etti
Arjantin, borçlarının ödemesi konusunda aralarında anlaşmazlık olan alacaklılarla masaya oturdu ve Nisan 2016 itibarı ile uluslararası pazara geri dönüşünü ilan etti. Eylül 2016’da Arjantin 2006’dan bu yana ilk kez IMF 4. Madde Konsültasyonunu tamamladı.
Arjantin yıllarca süren bir ekonomik izolasyonun ardından 2017 yılında yeniden uluslararası liderlik rolleri almaya başlayarak Dünya Ekonomik Forumu’nun (WEF) Latin Amerika ayağına, Dünya Ticaret Örgütü Bakan Konferansına ve bu yıl G20’ye ev sahipliği yaptı.