Enflasyon Nedir? Enflasyon Yükselirse Ne Olur?
Enflasyon her düzeyde artan fiyatların bir ifadesidir. Enflasyon, bir para biriminin satın alma gücünü erittiğinden paranız karşılığında daha az mal ve hizmet satın alabilmeniz anlamına gelmektedir. Enflasyon her ne kadar tüketici fiyatları ile ilgili olsa da toptan mallar, ücretler ve varlıklar gibi diğer fiyatları da etkilemektedir.
İnsanlık tarihi boyunca enflasyon, ekonomik hayatın önemli bir parçası olmadı. Çünkü 1930’lu yıllardan evvel fiyatların düşme ve artma ihtimali aynıydı. Bununla birlikte, uzun vadede yaşanan bu iniş çıkışlar bunlar birbirine olan etkisini ortadan kaldırdı. 20. yüzyılın sonlarına doğru gelindiğinde ise bu durum olağanüstü bir şekilde değişti.
Bilinmesi gereken en önemli ekonomi kavramları arasında yer alan enflasyon, günümüzde hem devletler hem şirketler gerekse de yatırımcılar tarafından sıklıkla takip edilen bir ekonomik ölçüt olarak karşımıza çıkmaktadır. Bu yayında, enflasyon nedir sorusuna cevap bulabilir ve bu kavrama ilişkin bilgileri öğrenebilir ya da bildiklerinizi tazeleyip tekrar gözden geçirebilirsiniz.
İçindekiler
Enflasyon Nedir?
Enflasyon, belirli bir süre boyunca mal ve hizmetlere ilişkin fiyat seviyesindeki artışları ifade eden ekonomik bir kavramdır. Fiyat seviyesindeki artışlar da belirli bir ekonomideki yerel para biriminin satın alma gücünü kaybettiğinin bir göstergesidir.
Enflasyonun var olduğu bir ekonomide aynı miktarda parayla daha az mal veya hizmet satın alınabilmektedir. Çünkü enflasyon gıda, giyim, barınma, eğlence, ulaşım, tüketici temel ihtiyaçları gibi günlük veya ortak kullanılan çoğu mal ve hizmetin fiyatlarındaki artışı beraberinde getirmektedir.
Enflasyonu birkaç küçük ve anlaşılması kolay örnekler ile açıklayalım. Mesela aylık enflasyon oranının yüzde 5 olduğu bir durum, ilgili ay içinde fiyatlar genel seviyesinin bir önceki aya kıyasla yüzde 5 oranında yükseldiğinin bir göstergesidir.
Yine örneğin yıllık bazda enflasyon oranının yüzde 45 olduğu bir durumda ise fiyatların bir önceki yıla kıyasla yaklaşık yüzde 45 oranında yükseldiği anlaşılabilir. Enflasyon oranının yüzde 45 seviyesine yükselmesi, geçen yıl 500 TL ödenen bir mal ya da hizmet sepetine bu yıl 725 TL ödenmesi gerektiği anlamına gelmektedir.
Kısa ve orta vadede enflasyonun nedenleri dünyanın önde gelen ekonomistleri arasında tartışmalı bir konu olmaya devam etmektedir. Ancak tabii, uzun vadede enflasyonun para arzındaki değişikliklerden kaynaklandığı konusunda bir fikir birliği olduğunu da söylemek gerekmektedir.
Ek olarak, enflasyon ve hiperenflasyon kavramları birbiri ile karıştırılmaktadır. Bu iki kavram bir noktada farklı durumları ifade etmektedir. Enflasyonun yanı sıra hiperenflasyon makalesine de göz atmanızı tavsiye ederiz.
Enflasyon Oranı Nedir?
Enflasyon oranı, belirli bir süre boyunca mal ve hizmet fiyatlarında gerçekleşen artışların yüzdelik temsilidir. Bir ekonomide enflasyon oranları yüzdelik göstergelerle açıklanmakta ve kamuoyu ile paylaşılmaktadır.
Enflasyon oranları genellikle aylık ve yıllık dilimlerde açıklanmaktadır. Yukarıdaki tabloda ülkemize ait belirli yıl ve aylara ilişkin enflasyon oranlarını inceleyebilirsiniz. Görebileceğiniz üzere enflasyon oranları yüzde şeklinde temsil edilmiştir.
Enflasyon Yükselirse Ne Olur?
Enflasyonun yükselmesi pek olumlu bir durum değildir. Çünkü yüksek enflasyon paranın satın alma gücünü azaltırken, yaşam maliyetini artırmaktadır. Yani elimizdeki para ile satın alabildiğimiz mal ya da hizmet miktarı enflasyonun yükselmesi sebebiyle azalmaktadır.
Bunun yanı sıra, yine yüksek enflasyon sebebiyle ülkedeki yerel para birimine olan güven de azalmaktadır. Paranın en önemli unsurları arasında yer alan değişim ve değer biriktirme işlevleri de ortadan kalkmaktadır. Enflasyon olduğunda üretken olmayan yabancı para ve gayrimenkul gibi yatırımlar artış göstermekte ve ek olarak da yatırımların vadesi kısalmaktadır.
Diğer yandan, enflasyon ekonomide belirsizliğe de sebep olmaktadır. Enflasyonun yükseldiği bir ülkede, fiyatları belirlemek, mal ve hizmetlere ne ödeneceğini takip etmek güçleşmektedir. Üreticiler fiyatları belirlemekte zorluk yaşarken, tüketiciler de fiyat değişimlerini takip etmekte güçlük çekmektedir.
Bu durumda tüketiciler harcama yapma, üreticiler ise yeni yatırımlar yapma konusunda hem endişeli hem de bir o kadar isteksiz olmaktadır. Elbette bu da bir ülkenin ekonomik büyümesine zarar vermektedir.
Ayrıca enflasyon yükseldiğinde bankalar daha yüksek faizle borç vermeye başlarlar. Böylelikle de yatırım ve tüketim kararlarının sağlıklı bir şekilde alınması çoğu zaman zorlaşmakta veya mümkün olmayabilmektedir.
Yüksek enflasyon sebebiyle gelir düzeyi sabit ya da düşük olan kesimin alım gücü giderek azalmakta ve bunun sonucunda gelir dağılımı bozulmaktadır. Bu nedenle de bir ekonomide enflasyonun düşük ve istikrarlı olması büyük önem arz etmektedir.
Enflasyon Nasıl Hesaplanır?
Enflasyon, Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK) tarafından en yeni mal ve hizmet sepeti kullanılan oranlama ile bir formül üzerinden hesaplanmaktadır. TÜİK bu hesaplamayı yaparken tüketici fiyatları ve üretici fiyatları kalemlerini ayrı olarak incelemektedir.
Herhangi bir formül kullanmadan hesaplayıcılar aracılığı ile belirli tarihlere ilişkin enflasyon hesaplama işlemi yapmak oldukça kolaydır. Örneğin Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası (TCMB) bu olanağı sağlamaktadır. TCMB Enflasyon Hesaplayıcısı sayfasına giderek herhangi bir formül kullanmak zorunda kalmadan doğrudan bir enflasyon hesaplaması yapılabilmektedir.
TCMB enflasyon hesaplama aracı ile 1969 ve 2021 yılları arasındaki belirli tarihlere ilişkin hesaplamalar yapmak mümkündür. Hesaplamalar sırasında yıllar dışında aylar da seçilebilir ve bu kapsamda aylık bazlarda da hesaplamaların yapılabileceğini eklemiş olalım.
Enflasyonun Etkileri Nelerdir?
Bir para biriminin satın alma gücü, mallar ve hizmetler değerlendikçe azalır. Bu aynı zamanda bir ülkede yaşam sürmenin maliyetini de etkilemektedir. Enflasyon yüksek olduğunda, yaşam maliyeti de yükselmekte ve bu da nihai olarak ekonomik büyümede bir yavaşlamaya yol açmaktadır.
Harcamaların teşvik edilmesini ve tasarruf yoluyla para biriktirme motivasyonunun azalmasını sağlamak için ekonomide belirli bir enflasyon seviyesi veya istikrarı mutlak suretle gereklidir.
Para genellikle zamanla değerini kaybettiğinden, insanların paraya yatırım yapması önemlidir. Yatırım ise bir ülkenin ekonomik büyümesini sürdürebilmesi açısından önem arz etmektedir.
Enflasyonun etkilerini işsizlikte azalma ve borcun gerçek değerinde azalma olmak üzere temel iki başlık altında incelemek mümkündür. O halde gelin her iki temel başlığın ne anlama geldiğinden kısaca bahsedelim.
İşsizlikte azalma etkisi ile malların fiyatı arttığında, gelirler ve daha sonra özel işletmelerin kârları da artacaktır. Sermaye akışı, işletmelerin daha fazla çalışan işe alarak faaliyetlerini genişletmelerine yardımcı olacaktır.
Borcun gerçek değerinde azalma etkisi ise biraz daha farklıdır. Enflasyon faiz oranlarındaki azalış ile ilişkili olduğundan; düşük faiz oranları, borcun ve ilgili borçlanma araçlarının değerinin düşmesine neden olacaktır. Tüketiciler dönem boyunca daha fazla borç almaya istekli olabileceğinden, bu da tüketici harcamalarını teşvik edebilecektir.
Enflasyon Nasıl Ortaya Çıkar?
Pek çok kişi hatalı bir şekilde enflasyonu yalnızca belirli temel mal veya hizmetlerin veya gayrimenkul gibi belirli sektörlerin fiyatlarındaki artışlarla meydana geldiği düşünmektedir. Fakat enflasyon, tanımı gereği yalnızca mal ve hizmetlerin genel fiyatı yükseldiğinde ortaya çıkmaktadır.
Ekonomi genelinde mal ve hizmet fiyatlarındaki bu artışa talep enflasyonu ve maliyet enflasyonu olmak üzere iki ana unsurun etkili olduğu düşünülmektedir. Öyleyse bu unsurların ne anlama geldiğine, mal ve hizmet fiyatlarındaki artışa nasıl sebep olduğuna bir bakalım.
Talep enflasyonu ile ekonomideki mal ve hizmetlere olan talep, ekonominin bunları üretme gücünü geri de bırakmakta ve böylece ortaya çıkan arz eksikliği fiyatlar üzerinde yukarı yönlü bir baskı oluşturmakta ve bu da enflasyona yol açmaktadır.
Maliyet enflasyonu ise girdi mal ve hizmetlerinin yükselen fiyatının bir sonucu olarak fiyatları artırmaktadır. Bu da bir şekilde enflasyonu ortaya çıkarmaktadır. Mesela, bir petrol krizi genellikle petrol arzında bir azalmaya ve önemli bir girdi malı olan petrol fiyatlarında bir yükselişe sebep olmaktadır. Yükselen petrol fiyatı, nihai mal ve hizmetlerin fiyatı üzerinde yukarı yönlü baskı oluşturarak enflasyonda geçici bir artış ortaya çıkarmaktadır.
Enflasyon Nasıl Düşer?
Enflasyonu düşürmek için ne yapılması gerektiğini anlamak için hem talep hem de maliyet enflasyonu kavramlarını bilmek gerekmektedir. Çünkü talep enflasyonu veya maliyet enflasyonu söz konusu olduğunda, enflasyonu düşürmek için alınması gereken önlemler de değişiklik göstermektedir.
Talep enflasyonu varsa üretilen mal ve hizmet miktarından daha fazlası talep edilmekte ve böylece arzdan daha fazla bir talep ortaya çıkmaktadır. Bu da fiyatları yükseltmekte ve enflasyona sebep olmaktadır. Talep enflasyonun olduğu bir durumda enflasyonu engellemek için faizlerin artırılarak talebin düşürülmesi ve tüketicilerin tasarrufa teşvik edilmesi gerekmektedir.
Maliyet enflasyonunun söz konusu olduğu bir durumda ise faizi artırmak bir çözüm değildir. Çünkü maliyet enflasyonu ile üretim unsurları ve girdilerinin fiyatları talep dışı sebeplerle artıyorsa faizi artırmak enflasyonun daha da yükselmesine sebep olabilmektedir. Bu çerçevede maliyet enflasyonun yaşandığı bir durumda enflasyonu engellemek için faizi düşürme yolunda adım atılması gerekmektedir.
Enflasyon Yatırımcıları Nasıl Etkiler?
Enflasyon ekonomiyi, tüketicileri ve yatırımcıları etkilemektedir. Enflasyon, ücretlerde gerçekleşmesi gereken olağan artıştan daha hızlı bir şekilde yükseldiğinde, satın alma gücünde bir düşüşe sebebiyet vermektedir. Bu da tüketicileri yiyecek ve giyecekten neredeyse her türlü hizmete kadar farklı ihtiyaçları satın almak için daha fazla Türk lirası, dolar, euro veya diğer para birimlerini almaya teşvik etmektedir.
Enflasyon yatırımcıları ve tasarruf sahiplerini de farklı şekillerde etkilemektedir. Tasarruf sahipleri göz önüne alındığında enflasyon, mevduat hesaplarından kazanılan faizin değerini düşürdüğü için tasarruf sahiplerine de zarar verebilmektedir.
Yatırımcılar da enflasyon nedeniyle zarara edebilmektedir. Bir ülkenin merkez bankası, enflasyon oranlarını dengelemek için çoğu zaman kısa vadeli faiz oranları sunmayı tercih etmektedir. Örneğin, yükselen enflasyonun ortasında, bir merkez bankası sıklıkla kısa vadeli faiz oranlarını yükseltmektedir ve bu, genel olarak tahviller gibi sabit oranlı menkul kıymetlerin değerinde bir azalışa sebebiyet vermektedir. Bu da ilgili türdeki sabit bir gelire bağlı yatırımlara zarar verebilmektedir.
Enflasyon Oranları ve Verileri Nasıl Öğrenilir?
Enflasyon oranları veya verileri ülkemizde Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK) tarafından aylık ve yıllık bazlı olacak şekilde yayınlanmaktadır. Bu oran ve veriler Tüketici Fiyat Endeksi (TÜFE) ve Yurt İçi Üretici Fiyat Endeksi (Yİ-ÜFE) olmak üzere iki başlık altında düzenli bir şekilde kamuoyu ile paylaşılmaktadır.
TÜİK tarafından yayınlanan enflasyon oranı ve verilerine Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası (TCMB) üzerinden güncel olarak ulaşmak mümkündür. Enflasyon oran ve verilerini TCMB’nin Fiyat Endeksi sayfasından inceleyerek öğrenebilirsiniz. Böylece TÜİK tarafından hazırlanan enflasyon fiyat endekslerinin aylık ve yıllık yüzde değişim oranlarını bir tablo üzerinden takip edebilirsiniz.