Tüm Zamanların En Büyük 10 Finansal Skandalı
Skandallar her zaman ilgi çekici olmuştur. Üstelik bu skandallara para da karışıyorsa işler daha da ilginç boyutlara ulaşıyor. Tüm zamanların en büyük finansal skandalları listesinde olması gereken her şey elimizde bol bol mevcut.
Listede büyük finansal kayıplar, politik ikiyüzlülükler, halkın gözünün önünde dönen oyunlar, devasa saadet piramitleri, ünlü isimlerin gözden düşüşü, yasadışı tacirler ve biraz da Naziler var.
Tarihe, finansa, politikaya ve benzer durumlara ilgi duyuyorsanız buradaki skandallar tam da size göre. İşte tüm zamanların bilmeniz ve öğrenmeniz gereken en büyük finansal skandalları.
İçindekiler
1. Skandal: Teapot Dome Skandalı
Skandala adı karışanlar: Warren Harding, Albert B. Fall.
Olay: 1921 yılında dönemin başkanı Harding Teapot Dome, Wyoming’deki petrol kuyularının işletim hakkını ABD Deniz Kuvvetleri’nden alıp İçişleri Bakanlığı’na veren bir talimatnameye imza attı. Dönemin Dışişleri Sekreteri Fall, bu talimatnamenin hemen ardından petrol kuyularını fiyat teklifine şans bırakmadan özel petrol şirketlerine devretti. Yapılan hareket teknik olarak yasal bir hareketti. Fakat o devir teslim işleminden sonra kendi hesabına geçen paralar illegaldi.
Fall bu anlaşmadan kişisel olarak 7 milyon dolar kazanmıştı fakat aniden ortaya çıkan servetinin kaynağını Senato komitesine açıklayamayınca paranın kaynağı araştırıldı ve Fall rüşvet almaktan hüküm giyip hapse atıldı.
Deliller: Tepot Dome Skandalı, Watergate Skandalı’na kadar ABD politikasının gördüğü gelmiş geçmiş en büyük skandaldı; bu olay yüzünden Harding rejimi büyük güç kaybetti.
İlginç bir gerçek: Fall ayrıca hapse atılan ilk Kabine üyesi olarak da tarihe geçmiştir.
2. Skandal: Barings Bankası’nın İflası
Skandala adı karışan: Nick Leeson
Olay: Barings’in Singapore şubesinin türev ürünler ticaretinin başındaki isim olan Leeson 1995 yılında kaybettiği tüm ticareti gizli bir hesapta saklamaya başladı. Bunu yapabiliyor olmasının sebebi ise denetleme ve rapor hazırlama görevlerinin de kendisinde olmasıydı. Yani görevini suistimal etti.
Kayıplar birikmeye başladıkça, Leeson, kayıplarını geri kazanmak amacıyla Londra’daki üstlerine haber vermeksizin daha riskli takaslara girişmeye başladı. Fakat işler iyice sarpa sardı ve Leeson, totalde Barings’in tüm parasının iki katına denk gelen 1.3 milyar dolar civarı bir para kaybetti. Bunun sonucunda Barings iflas etti ve Leeson hapsi boyladı.
Deliller: Bu olaydan ne önce ne de sonra hiç kimse Leeson’ın 238 yıllık geçmişi olan ve müşteri portföyünde İngiliz Kraliçesi’nin dahi olduğu Barrings’i tek başına çökertmesinin bir benzerini yapamadı.
İlginç bir gerçek: Leeson’ın takas işlemleri sırasında giydiği ceket eBay’de 35.000 dolara satıldı ve satışla elde edilen paranın tamamı Leeson’ın borcu olduğu kişilere ödendi.
3. Skandal: Hitler’in Ödemeyi Reddettiği Borçlar
Skandala adı karışanlar: Adolf Hitler, Franklin D. Roosevelt, Wall Street bankacıları.
Olay: 1919 yılında imzalanan ve 1. Dünya Savaşı’nı resmen bitiren Versailles Antlaşması gereğince Almanya savaş tazminatı ödedi ve bunu bono dağıtarak yaptı. 1933’de Hitler iktidara geldiğinde bu bonoların çoğu Wall Street’e ulaşmıştı ve bu yüzden Alman ekonomisi zor durumdaydı.
Bu borçlardan kurtulup “savaş makinesini” inşa etmeye başlamak isteyen Hitler en iyi bankacısı olan Hjalmar Schaht’ı Beyaz Saray’a bonolarının finanse edilmesine düzenlemeler yapılmasını görüşmek üzere gönderdi. Dönemin başkanı Roosevelt, Schaht’ı dikkatle dinledikten sonra şu soruyu sordu; “Bonoların sahipleri kim?” Schaht bu soruyu şöyle cevapladı; “Çoğunluğu cumhuriyetçi bankacıların elinde.” Dizine bir şaplak atıp kahkahayı basan Roosevelt “Şeytan azapta gerek” dedi. Bu görüşmeden üç hafta sonra Hitler dış borçları tanımama kararı aldı ve bugünün parasıyla 600 milyar dolar bono para etmez hale geldi.
Deliller: Politik partizanlık, global dalavere ve Nazi bağlantılarını çıkarsak dahi reddedilen borcun miktarı bile tek başına bu listede yer almaya yeter.
İlginç bir gerçek: Batı Almanya 1953 yılında bu borcu üstlenmeyi kabul etti ve 2010 yılında son taksiti de ödeyerek 92 yıllık borcu kapattı.
4. Skandal: Arnavutluk Piramidi
Skandala adı karışanlar: Arnavutluk Hükümeti, bankacılık sistemi, Arnavutların çoğu
Olay: Arnavutluk, 90’lı yılların başında 40 yıl süren Komünist rejimi terk etti; bu yüzden ne yazık ki Arnavut halkının çoğu yatırım dolandırıcılığı adlı kavramdan bihaberdi. Özel sektör yeni yeni kurulurken sözde “sermaye şirketleri” halkı yatırım yapmaya teşvik ediyor, aylık %30 gibi kar marjları teklif ediyordu.
Bu dolandırıcı firmaların en çok olduğu dönemlerde Arnavut halkı evlerini, kişisel eşyalarını, hatta hayvanlarını dahi satarak hiçbir getirisi olmayan bu yatırım işine girdiler. Tüm “saadet piramitleri” gibi bu da kendi ağırlığı nedeniyle çöktü fakat çökerken 1.5 milyar dolar gibi bir para da bu dolandırıcılığa kurban gitmiş oldu.
Deliller: Finansal skandallar her zaman olur fakat bir ülkenin tüm halkının işin içinde olduğu bir skandal bir daha hiç görülmedi. Bu yüzden bu olay gelmiş geçmiş en büyük saadet piramidi skandalıdır.
İlginç bir gerçek: Söz konusu sahte yatırım şirketlerinden beşinin adı şöyle; jallica, VEFA, Cenaj, Kamberi ve Sude.
5. Skandal: 1792 Paniği
Skandala adı karışanlar: Alexander Hamilton, William Duer, George Washington.
Olay: George Washington 1791 yılında Merkez Bankası’nın öncüsü olan Birleşik Devletler Bankasını kuran bir tüzük imzaladı. Bankanın ilk halka arzında yatırımcılar hisseleri o kadar agresif şekilde satın aldılar ki hisselerin değerleri uçtu.
Bir borsacı ve Konfederasyon Bildirgesi’ni imzalayanlardan biri olan William Duer, borç olarak aldığı paralarla mevcut tüm hisseleri almaya çalışarak piyasayı köşeye sıkıştırmaya kalktı. Elindeki hisseleri de teminat olarak kullanarak Birleşik Devletler Bankası’na rakip bir banka kurmaya kalktı fakat harcamaları boyunu çok aştığı için elindeki tüm hisseleri nakite dönüştürmeye mecbur kaldığından hisse senedi fiyatlarının dibe vurmasına neden oldu. Duer her şeyini kaybedip borçlular hapishanesine girdi ve 7 yıl sonra burada öldü.
Deliller: ABD’nin tarihindeki ilk çöküş olarak kabul edilen bu olay, itimatname sağlayıcılarının adını imzalandığı yer olan Wall Street 68 Numara’dan alan Buttonwood Anlaşması’na dahil olmasını sağladı. Bu anlaşma da itimatnamelerin alınıp-satılabileceği ilk ortamı, yani bugün menkul kıymetler borsası dediğimiz şeyi yarattı.
İlginç bir gerçek: Dönemin hazine bakanı Alexander Hamilton’ın aldığı hızlı kararlar finansal zararın kısıtlanmasını sağladı. Duer’in yakın bir arkadaşı olan Hamilton onun hapse girmemesi için çabalasa da buna engel olamadı.
6. Skandal: Ponzi Oyunu
Skandala adı karışan: Charles Ponzi
Olay: Charles Ponzi, 1918 yılında memleketi İtalya’dan (yüksek enflasyon sebebiyle) ucuzundan uluslararası posta pulu satın alıp ABD’de satarak kar etmeye dayanan bir fikir geliştirdi.
“Hala yasal” olan planını geliştirmek için %400 kar oranı gibi vaatlere sahip bir “yatırım şirketi” kurdu. İnsanlar Ponzi’nin şirketine milyon dolarlar döktü fakat ortada hiç posta pulu yoktu. Ponzi bunun yerine yatırımcılara onlardan aldığı paralarla geri ödeme yapmaya başladı; ta ki hükümet çevirdiği numarayı fark edip Ponzi’yi hapse atana kadar.
Deliller: Her ne kadar türünün ilk örneği olmasa da en bilineni ve çağının en büyük dolandırıcılığıdır: tüm yatırımcıların toplam zararının 200 milyon dolar olduğu tahmin edilmektedir. Bu dolandırıcılık o kadar büyük bir etki bıraktı ki bugün “Ponzi” ismi “finans dolandırıcılığı” ile eş anlamlı sayılmaktadır.
İlginç bir gerçek: Ponzi, kefaretle serbest kaldıktan sonra saçını sıfıra vurdu, bıyık bıraktı ve bir bir ticaret gemisiyle ABD’den İtalya’ya kaçmayı denedi.
7. Skandal: ImClone Systems İçeriden Bilgi Ticareti
Skandala adı karışan: Martha Stewart
Olay: 28 Aralık 2001 tarihinde ImClone Systems’ın hisseleri, ABD Yiyecek ve İlaç Denetleme Kurulu’nun şirketin ürettiği Erbitux adlı ilacı onaylamaması yüzünden düşüşe geçti. Şirketin kurucusu da dahil birçok ImClone yetkilisi insider trading yaptıkları ve bu düşüşten önce hisselerini sattıkları gerekçesiyle suçlu bulundular.
Fakat daha sonradan ortaya çıktı ki Martha Stewart, brokerından aldığı bir “tavsiye” ile olaydan bir gün önce tüm hisseleri elinden çıkarmış. Stewart, bu olayı soruşturma ekibinden saklaması nedeniyle gizli tertip, engelleme ve federal görevlilere yanlış bilgi vermek suçlarından tutuklandı.
Deliller: 7/24 medya çağında meşhur bir insanın karıştığı belki de ilk skandal olan bu olaydan sonra Stewart haftalarca ülkede tartışma konusu oldu ve bu olay kendisinin “kirli çamaşırları” arasında yerini aldı. Martha denince geyik konusunda dönen ve o yaz CBS’deki sabah şovunda söylediği meşhur laf geliyor akıllara; “Şu an yalnızca salatama odaklanmak istiyorum.”
İlginç bir gerçek: Alderson’daki Federal Hapishane’de cezasını çekerken Stewart’a toplamda 15.000’den fazla hayran mektubu geldi.
8. Skandal: Enron’ın İflası
Skandala adı karışanlar: Ken Lay, Jeffrey Skilling, Andrew Fastow.
Olay: Fortune dergisi tarafından 6 yıl üst üste “Amerika’nın en inovatif şirketi” olarak seçilmiş Enron, enerji piyasasında 101 milyar dolar gibi bir varlıkla önemli bir yer tutmaktaydı. Fakat gerçekte bu finansal değer şirketin sorumluluklarını sakladığı “özel amaçlı, sınırlı sorumluluk sahibi varlıklar” yaratan “planlı bir muhasebe düzenbazlığı” idi.
Şirket içinden bir ispiyoncu Enron’un otoriteleri nasıl kandırdığını ortaya dökünce şirket hisselerinin 90 dolardan birkaç sente düşmesi uzun sürmedi. Otoriteler şirket CFOsu Andrew Fastow ile suçlu bulunup hapis cezasına çarptırılacak şirket CEO’su Jeffrey Skilling ve şirket kurucusu Ken Lay aleyhinde şahitlik yapması için iddia pazarlığı yaptılar.
Deliller: Enron’un batması o zamanlar için ABD’nin en büyük iflasıydı fakat daha da önemlisi görülmüş en korkunç planlı muhasebe düzenbazlığı idi. Bu olay 2002’de Sarbanes-Oxley yasasının çıkmasına ve muhasebenin “büyük beşlisinden” biri olan Arthur Anderson firmasının piyasadan çekilmesine neden oldu.
İlginç bir gerçek: 10.000 dolar para ödülü, 15.000 dolar değerinde bir heykel ve kristalden bir nişanenin verildiği Enron Üstün Hizmet Ödülü’nü alanlar arasında Colin Powell, Mikhail Gorbaçov, Nelson Mandela ve Alan Greenspan gibi isimler bulunmakta.
9. Skandal: Lehman Brothers’ın İflası
Skandala adı karışanlar: Dick Fuld, Timothy Geithner, Hank Paulson.
Olay: Lehman Brothers 2000lerin ortasındaki emlak patlamasında yüksek faizli borçların (diğer adıyla zehirli borçların) en büyük toplayıcısıydı. Şirket minik bir muhasebe hilesi yaparak bilanço tablosunda olduğundan daha güçlü görünmek adına elindeki borçların çoğunu Cayman adalarındaki belirli varlıklara (daha sonra geri almayı kabul ederek) sattı.
2007 yılında emlak değerlerinin düşmeye başlamasıyla Lehman’ın kayıpları açığa çıktı ve bu durum şirketin mali olarak sarsılmasına neden oldu. Hazine Bakanı Hank Paulson ve New York Menkul Kıymetler Borsası (NYSE) başkanı Tim Geithner, şirkete uygun bir alıcı bulmak adına Lehman CEO’su Dick Fuld’ı ve diğer önemli bankaların CEO’larını bir toplantıya davet etti. Hiçkimse şirketi satın almak istemeyince 158 yıllık şirket iflasını açıkladı.
Deliller: Lehman’ın batışı (ayrıca, 691 milyar dolar ile ABD tarihinin en yüksek batışıdır) birçokları tarafından 2008 yılındaki mali krizin başlıca nedeni olarak görülmektedir.
İlginç bir gerçek: Lehman o kadar büyük bir uluslararası güçtü ki şirketin iflası İzlanda, Letonya ve Pakistan ekonomilerini bile etkiledi.
10. Skandal: Madoff Yatırımları
Skandala adı karışan: Bernie Madoff.
Olay: Madoff’un yaptığı yanlış rakamlar verip sürekli yeni yatırımcıların gelmesine güvenerek bir Ponzi oyunu çevirmekti.
2008 finansal krizi nedeniyle piyasa zayıflamaya başlayınca Madoff’un yatırımcıları toplamda 7 milyar dolar gibi bir rakamı Madoff’dan geri çekmek istediler. Madoff, oğullarına kurduğu şirketin “kocaman bir yalan” olduğunu itiraf etti ve oğulları tarafından ihbar edildi. Madoff’a toplamda 11 suçla yargılandı; menkul kıymetler dolandırıcılığı, yatırım danışmanlığı dolandırıcılığı, posta ve havale yoluyla dolandırıcılık, yalan beyan, yalancı şahitlik, Menkul Kıymetler’e yalan başvurular yapma ve personel sosyal yardım fonundan para çalma. Madoff, bu suçlar dolayısıyla 150 yıl hapse mahkum edildi.
Deliller: Davacıların iddiasına göre Madoff toplamda 64.8 milyar dolar para dolandırdı (bu onu dünyanın gelmiş geçmiş en büyük Ponzi oyununu çeviren kişi yapıyor). Ayrıca, yine davacılara göre, 1980 senelerinde başlayan bu Ponzi oyunu dünyanın en uzun süren Ponzi oyunu da olabilir.
İlginç bir gerçek: Madoff, gelinine yazdığı bir mektupta hapishanedeki durumu hakkında şöyle diyor; “Düşündüğün gibi bayağı meşhurum, bana bir mafya babasıymışım gibi davranıyorlar. Herkes bana Bernie Amca veya Mr. Madoff diye sesleniyor. Gittiğim her yerde herkes beni selamlayıp moralimi düzeltecek bir şeyler söylüyor.” Ayrıca, Bernard Madoff’un ponzi skandalı geçen yıl mini-dizi olmuş, ABC’de yayımlanmıştı.