Ekonomi

Hitler Dönemi: Nazi Almanya Ekonomisi

Almanya’da Naziler iktidara gelmeden önce ülke ekonomik ve diğer her açıdan büyük bir sorunla karşı karşıya kalmıştı. Nazilerin iktidara gelmesinin ardından Adolf Hitler’in uyguladığı farklı bir ekonomi modeli Almanya’yı o zamanlar süper güç haline getirmişti.

Gerçi bugün sağlam ekonomisiyle Almanya dünyanın hala en güçlü ekonomileri arasında yer alıyor.

Alman ekonomisinin günümüzde bu denli sağlam olmasının sebebi de bana kalırsa, Nazilerden miras kalan disiplindir. Almanya’ya gittiyseniz veya gidenlerden duyduysanız, hemen herkes onların ne kadar disiplinli çalıştığından bahsedecektir. Onlara geçmişten miras kalan bu disiplin kesinlikle bugün Alman ekonomik gücünün en temel sırrını oluşturuyor.

Nazilerden Önce Almanya Ekonomisi

Nazi dönemi Alman ekonomisine gelmeden evvel, öncesini düşünmek gerekiyor. Çünkü Almanya’nın içinde bulunduğu kötü ekonomik durum ülke içinde farklı ideolojilerin beslenerek, Hitler’in yükselişine temel hazırlayan en önemli sebep olarak karşımıza çıkıyor.

I. Dünya Savaşı’na ortam hazırlayın ekonomik sebepleri zaten biliyoruz. Bu savaşta en ağır yenilgiyi Almanya aldı. I. Dünya Savaşı’nda mağlup edilen Almanya, Versay Antlaşması’yla; değer verdiği Alsas-Loren bölgeleri başta olmak üzere topraklarının bir kısmını kaybetti. Anlaşmanın ağır koşulları sebebiyle bir süre savaşamayacak konuma gelen Almanya, yüksek bir savaş tazminatı ödemeyi de kabul etmişti.

Savaşın kaybedilmesi ve ağır koşullar Almanya’nın kendi içinde de sorunlar oluşturmaya başlamıştı. Elinden alınan kaynaklar ve ödemek zorunda olduğu tazminatlar, ülkeyi ve Alman halkını oldukça zor bir durumda bırakmıştı. Gıda ürünlerinin bulunamaması ve Alman Markı’nın değerini iyiden iyiye kaybetmesi, yaşam koşullarının ağırlaşması mevcut yönetime karşı halkı tahrik etmeye fazlasıyla yetiyordu.

Hiperenflasyon, Mark ve Güçlenen Aykırı İdeolojiler

Savaş sonrası Almanya tam bir kapanın içindeydi. Ülkenin altın stoklarına, alacak borçlarına ve maden kaynaklarına el konularak savaşamayacak duruma getirilmişti. Kaynakların kıtlığı ve gıda sıkıntısı halkı perişan etmişti. Borçlarını ödeyebilmek için çareyi daha fazla para basmakta bulan Almanya’da birkaç gün içinde enflasyon %29,500’e kadar çıkmıştı. 1923 yılında bir dolar karşılığında yaklaşık 4,7 trilyon mark almak mümkündü.

Alman halkı temel gıda ürünlerini alabilmek için yüzlerce milyar mark ödüyordu. Hatta ülkedeki durum öyle bir hal almıştı ki, sobada mark desteleri yakarak ısınmak daha ekonomik bir yoldu. 1 litrelik bir süt aynı yıllarda yaklaşık 26 milyar mark ödenerek alınıyor, insanlar çamaşır sepetlerinde para taşıyordu.

Ülke bu sıkıntılarla boğuşurken Naziler ilk kez 1924 yılında meclise girmeyi başardılar fakat istedikleri bu değildi. 1924 yılında Nazilerin meclise girmesiyle Adolf Hitler adından çok daha fazla bahsettirmiş ve alt sınıfta üne kavuşmuş, sempati toplamıştı.

Almanya’nın yapmaya çalıştığı bazı ekonomik adımlarla enflasyon 1926 yılında durdurulmaya çalışmış ve kısmen başarılı olunmuştur. Fakat, 1929 Dünya Ekonomik Bunalımı, borçlarla boğuşan Alman ekonomisini tekrar olumsuz etkilemiş ve daha ağır şartları beraberinde getirmiştir. 1929 Dünya Ekonomik Bunalımı, Almanya’da fabrikaların kapanmasına ve işsizlik sayısının hızla artışına neden olmuştur.

Üçüncü Reich: Kurtarıcı “Führer”

Frankfurt'ta bir otoban inşaatı sırasında Adolf Hitler, 23 Eylül 1933. - Görsel: German Federal Archive (bundesarchiv.de)
Frankfurt’ta bir otoban inşaatı sırasında Adolf Hitler, 23 Eylül 1933. – Görsel: German Federal Archive (bundesarchiv.de)

İşsizlere, gençlere ve alt sınıfa seslenen Nasyonal Sosyalist Alman İşçi Partisi lideri Adolf Hitler, meclisteki tüm partileri feshederek, sansürler, tutuklamalar ve kundaklamalar sonucunda nihayet kontrolü ele almış ve Almanya’da diktatörlüğünü ilan etmişti.

Hitler liderliğindeki Naziler iktidara geldiğinde ilk hedef ülkeyi çıkmaza sokan; bunalım, enflasyon ve işsizlikten kurtarmaktı. Sosyalizm ve milliyetçilik unsurlarının birleşimiyle ortaya çıkardığı yeni ekonomik modelle Hitler, öncelikle işsizliğe çözüm bulabilmek için tüm kadınların işten çıkarılmasını sağlamıştır. Kadınlardan boşalan çalışma alanlarına erkekler yerleştirilmiş ve bu yolla işsizlik oranı çok büyük ölçüde düşmüştür.

Sendikaların kapatılması ve işçi ödeneklerinin genel bütçeye aktarılmasıyla, grev ihtimali de ortadan kaldırılmıştır. İstihdam artışının hızlanması ekonomide iş gücü maliyetinin de düşmesi sebep olmuştur.

Diğer taraftan Nazi yönetimindeki Almanya’da siyasi muhalifler, tutuklular, evsizler, eşcinsellerin ve yahudilerin zorla çalıştırılarak, köle emeği olarak kullanıldığı da iddia edilmektedir.

Hitler liderliğindeki Nazilerin iktidara geldiği 1933 yılından itibaren Almanya ekonomisi üzerindeki gelişmeler ve Hitler’in izlediği ekonomi politikaları günümüzde dahi olağanüstü başarı olarak değerlendirilmektedir.

Eray Bozan

Eray, eski bir Konupara yazarı. Yazarlığı süresi boyunca ilgili olduğu kişisel finans, yatırım ve ekonomi gibi belli başlı alanlarda yazılar hazırladı.

İlgili Makaleler

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir