Keynes’in Ekonomik Düşünceye 5 Önemli Etkisi
20. yüzyılın en önemli ekonomisti John Maynard Keynes, ekonomik düşünceye pek çok yenilik getirmiştir.
John Maynard Keynes, klasik ve neo-klasiklerin otomatik tam istihdam dengesine dayanan kuramsal temelleri alt üst ettiği için bu, Keynesçi Devrim olarak da bilinmektedir.
Keynes ekonomisi devrimci niteliğine rağmen kapitalizme karşı olmakla beraber daha da ileri götürerek kapitalizmin eksiklerini giderme amacı taşımaktadır. Daha farklı bir değişle, Keynes temelde devlet müdahalesi ile kapitalizmi yaşatmak ve kapitalizmi daha ileri götürme amacı taşımaktadır.
Keynes, ekonomi kuramına getirdiği yeni kavramlar ve çözüm tekniğiyle bu alanda yepyeni düşüncelerin ortaya çıkmasını sağlamıştır.
Peki, Keynes geleneksel ekonomik düşünceyi nasıl etkiledi?
İçindekiler
1. Keynes, makro sorunlar üzerinde durmuştur
Keynesyen ekonomi; temel olarak belli firmalar, endüstriler, tüketim birimleri ve bunlar arasındaki karışıklı bağlantılar türünden mikro sorunlardan ziyade, makro değişkenler üzerinde durmuştur. Makro ekonomiyi Keynes keşfetmese de bu yaklaşımın büyük bir hızla gelişmesini sağlamıştır.
2. Keynes, Say Kanununu sorgulamıştır
Sizce, Ekonomide üretilen hizmet ve mallara olan toplam talep, ekonomi tam istihdam seviyesindeyken üretimde bulunulduğu zaman, arz edebilecek tüm hizmet ve malların satın alınması için yeterli midir?
İşte bu soruyla Keynes, Jean Baptiste Say’in dillere destan Say Kanunu‘nu sorgulamıştı. Keynes’in çözmeye çalıştığı başlıca sorun, toplam arz ile toplam talep arasında istenilen bir denge sağlanıp sağlanamayacağıdır. Bu nedenle Keynes, toplam talep kavramı üzerine düşünmüştür.
3. Ve say kanununu çürütmeyi başarmıştır
Keynes, insanların para tutmak istemesi için farklı nedenlerin olduğunu, paranın sadece bir mübadele aracı olmadığını ve paranın miktar kuramının yanlış olduğunu ortaya koyarak Jean Baptiste Say’in Say yasasını çürütmüştür.
4. Tam istihdamı özel bir durum olarak incelemiştir
Keynes, ekonomide işsizliğin bir dengesizlik sonucu olarak değil bir denge durumu olarak ortaya çıkabileceğini savunmuştur. Geleneksel ekonomi teorisine göre işsizlik varsa, reel ücretlerde yaşanabilecek herhangi bir düşüş iş verenlerin daha fazla işçi kullanmalarına neden olacak ve sorunu çözecektir.
Lakin Keynes bu teoriye karşın ücretlerde bu şekilde yaşanabilecek bir düşüşün, istihdam artışı sağlayabilmesi için toplam ürüne olan talebin sabit kalmasıyla oluşabileceğini ortaya koyarak, reel ücretlerde yaşanabilecek düşüşlerin, işçilerin gelirlerini azaltacağını, toplam ürüne olan talebin ise bu nedenle düşeceğini öne sürmüştür. Keynes’in bu görüşünden piyasanın eksik istihdamı düzeltmesinin mümkün olmadığını anlıyoruz.
5. Keynes’e göre devlet ekonomiye müdahale etmelidir
Karma ekonomiyi savunan Keynes’e göre tam istihdam ve düşük kapasite üretimi sorununu çözmenin en iyi yolu devletin ekonomiye müdahale etmesidir. Ona göre devlet ekonomiye, maliye politikası gibi doğrudan veya para politikası gibi dolaylı olarak alınacak önlemlerle müdahale etmelidir.
John Maynard Keynes’in bu teorileri ilk eseri İstihdam, Faiz ve Paranın Genel Teorisi adlı kitap da yer almıştır. Kitap Genel Teori adıyla da biliniyor. (Eserin orijinal adı: The General Theory of Employment, Interest and Money).