Ekonomi

Matematiksel Modellerle Ölçülemeyen Bir Belirsizlik: Koronavirüs’ten Sonra Dünya ve Ekonomi Nasıl Olacak?

En temel noktadan başlamak gerekirse, toplumların başımıza gelen durumlar ve senaryolarla benimsedikleri farklı davranışları görmek bir hayli ilginç gözüküyor. Zira koronavirüs ve sosyal mesafenin etkileri alışkanlıklarımızda ani değişikliklere neden oluyor ve bizleri yönlendiriyor.

Tarihin en eğitimli toplumlarından biriyle karşı karşıya kalmamıza rağmen, çok büyük bir kısmımız gezegeni en çok etkileyen felaketleri ve olayları okuyarak öğrendi. Gezegenin yaşadığı farklı dünya savaşlarından, dünyamızı daha önceki zamanlarda sarsan pandemilere kadar birçok şeyi okuduk ve bu şekilde öğrendik. Ancak hiçbirini veya bu durumun bir benzerini yaşayarak öğrenmedik.

Bununla birlikte, tarih ya da bazılarının kurgu olarak düşündüğü şey, gerçeklikle çarpıştı. Bildiğimiz gibi yaşam standardımız, Koronavirüs’ün ortaya çıkması ile 180 derece döndü. Yaşam ve alışkanlıklarımız tamamen değişti. Günlük rutinlerimiz daha önce hiç olmadığı kadar farklılaştı.

Toplumlar bu gibi bir felakete karşı nasıl davranacağı bilmiyordu. Ancak, sonuçta yaşıyor ve öğrenmeye devam ediyoruz. Koronavirüs, birçok şeyi değiştirdi; hijyen günlük öncelikli alışkanlığımız haline geldi, bildiğimiz şehir fotoğrafları bile artık cerrahi maske takan insanlarla donuklaşmaya başladı. Ekonomide de değişiklikler var, mesela uzaktan çalışma, şirketler için ilk kez gerçek bir alternatif haline geldi.

Kısacası, gezegen için, yukarıda belirtilen değişikliklerle birlikte, fırtına azaldığında bile asla aynı olmayacak olan sosyolojik bir devrim gerçekleşti. En nihayetinde, bu virüsün daha fazla insanı enfekte etmeyeceği bir gün gelecek ve belki bu bulaşıcı virüs artık insanları öldürmeye devam etmeyecek. Ancak, bu virüs ve etkileri her zaman toplumlarımızda var olmaya devam edecek.

Sosyolojik Fırtına

Batılı vatandaşlar yüzlerine bir cerrahi maske takmayı muhtemelen hayal bile edemiyorlardı. Üstelik, Doğu vatandaşlarının bu garip hobisini şaşkınlıkla karşılıyorlardı: Asya vatandaşları tarafından çıldırmış gibi görünen bir hobi!

Ancak, bir gecede, maskeler ve bunların kamuya açık yollarda kullanımı dünya çapında yaygınlaştı. İstanbul, Paris, Londra, Madrid, Amsterdam, Roma. Büyük kentlerin, her biri, Batı vatandaşları tarafından yıllar önce görülen, bir Batı şehrinin değil, bir Asya şehrinin fotoğrafına baktıklarını düşünecekleri bir fotoğraf karesini yansıtır hale geldi.

Yaşam alışkanlıklarımız, şimdiye kadar gerçek bir delilik gibi görünen dayatılmış bir sosyal mesafeyle değiştirildi. Hatta, zorunlu olmadıkça sokaklara dahi adım atamaz hale geldik. Dünyanın her yerinde durum böyle. Örneğin, Times Square. Aynı anda binlerce turisti barındıran ikonik New York sokağı, şimdi boş ve ıssız.

Dini alışkanlıklarımız da büyük ölçüde değişti. Cami, kilise ve tüm ibadethaneler kapalı. Özetle, toplumun yaşadığı değişim herkesi etkiliyor ve kimseyi kayıtsız bırakmıyor.

Dahası, davranışlarımızın ve aylar önce gösterdiğimiz davranışların karşılaştırmalı bir öz-değerlendirmesini yaparak, şu anda tamamen bir ütopya haline gelen geçmiş alışkanlıkların farkını kolayca idrak edebiliyoruz.

Ekonomide Değişiklik

Şu anda ülkelerin GSYH’lerinde düşüşler, bütçe bozulması, sınır kapanmaları karşısında durgun ticaret, evlere kapanmamız nedeniyle faaliyet gösteremeyen şirketler ve faaliyetin kısmen durması söz konusu. Haliyle de sürekli olarak, televizyonda veya gazetelerin ekonomi sayfalarında, analistlerin ekonomi için tahminlerini görüyoruz.

Koronavirüs’ün ekonomimiz ve diğer ekonomiler üzerindeki olası etkilerini az çok tahmin edebiliyoruz, zira bir sabah uyandığımızda her şeyin normale dönmeyeceğinin farkındayız. Özetle, göstergelerin de gösterdiği gibi öngörülebilir bu etkiler ekonomide zaten hissediliyor ve bu etkiler günler geçtikçe de keskinleşiyor.

Sonuçta, ekonomilerimiz için zor bir değişiklik yaşıyoruz. Ne küreselleşme, ne teknoloji, ne de dünya düzeni ve ekonomiyi ilgilendiren diğer her şey, bu salgından sonra aynı olmayacak. Toplumun sadece hata yaptığında öğrendiği söyleniyor, bu çok doğru. Mesela günümüzde son derece hazırlıklı olduğu düşünülen sistemler, yüzleşmek zorunda kaldıkları bu çöküşle tüm açıklarını gösteriyor.

Tüm bunlar yaşanıp bittiğinde, tıpkı torunları olduğumuz büyüklerimizin toplumlarının yüzleşmek zorunda olduğu büyük felaketler hakkında konuştuğunu duyduğumuz gibi, gezegen tekrar ikiye bölünecek: Koronavirüs vatandaşları ve yeniden doğmuş dünya vatandaşları.

Her koşulda matematiksel modellerle ölçülemeyen bir belirsizlik yaşıyoruz. Tüm sistemlerimiz, şimdiye kadar dünyadaki politikacıların varsayımlarından çok farklı bir gerçeklikle karşı karşıya geldiğimizde bozuldu, güvendiğimiz her bir sistemin açığı belirgin bir şekilde ortaya çıktı. Şimdilik bütün bu yaşadıklarımızın toplumlarımıza sistemlerimizdeki açıkları kapatacak yeni fikirler dayatmasını ve bu tehdidin en kısa sürede son bulmasını umalım.

Yağız Okan

Kişisel finans alanında uzmanlaşmış ve Sertifikalı bir serbest yazar olan Yağız Okan, 2014 yılında Konupara’ya katıldı. Anadolu Üniversitesi Bankacılık ve Sigortacılık, ek olarak İktisat bölümlerinden mezunu olmasının yanı sıra, Finansal Okuryazarlık Sertifikası ve MEB Genel Muhasebe Sertifikasına sahip. Krediler, kredi kartları ve mevduatlar gibi bankacılık ürünleri ve kişisel finans konusunda uzman. E-posta: yagizokan@konupara.com

İlgili Makaleler

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir