Para Nedir? Paranın Tarihi Gelişimi ve Para Türleri
Ekonomi yalnızca para ile ilgili değildir. Bununla birlikte para hemen herkesi neredeyse bir ekonomist yapar. Herhangi birine bir şeyi bedava vermek yerine, o kişiden para istediğiniz esnada, o kişinin içindeki görünmez bir şalteri kaldırmış olursunuz.
Davranışsal ekonomi alanında nam salan ünlü ekonomist Dan Ariely, bahsettiğimiz bu durumu ispatlamak için bir deney yapmıştır. Öyleyse şimdi esas konumuza geçmeden önce para ile ilgili Ariely deneyinden kısaca bir bahsedelim.
Bu deneye göre öğrenciler yaklaşık dört şeker alır. Ardından fiyatı sıfıra indirir. Herkesin alışık olduğu geleneksel ekonomide fiyat düşük olduğu için talebin artarak yükseliş göreceği düşünülür. Oysaki bunun aksine bu deneyde tam da böyle olmaz. Denklemlerden para çıkarılınca oldukça tuhaf bir durum gerçekleşir. Neredeyse hiçbir öğrenci bir taneden fazla şeker almaz.
Söz gelimi, para, hem yaşamın hem aşkın hem de savaşın tendonudur ve dünya para etrafında döner. Peki ama para nedir, paranın tarihi gelişim süreci nasıl olmuştur ve para türleri nelerdir? Bu yayında bu soruların cevaplarını bulmanızı umuyoruz.
İçindekiler
Para Nedir?
Para, herhangi bir ekonomideki en temel unsurlardan biridir. Para olmasa tıpkı eski çağlarda olduğu gibi takas yapmak zorunda kalırdık. Yani hizmetleri ya da malları değiş tokuş ederdik.
Söz gelimi, mimikler ve jestler kullanmak yerine aynı dili kullanarak yapılan sohbetlerde iletişim ne denli kolaysa, para da her bir değiş tokuşun karmaşıklaşmadan basit bir şekilde yapılmasını sağlar.
Paraya inancını yitirmiş ülkelerde çoğu zaman takas ekonomisi tercih edilir. Takas ekonomisinin tercih edildiği bu ülkelerin temel sebebi hiperenflasyon sebebinden kaynaklanır. Mesela geçmişte, 1980 yılının sonlarına doğru Sovyetler Birliği dağılırken, insanlar sigarayı bir para birimi olarak kullanmaya başlamıştı.
Elbette yine söylemek gerekir ki takas ekonomileri verimli değildir. Bunu anlamak için her mağazaya gidişinizde farklı ve çekici bir mal ya da hizmet teklifi sunmak zorunda kaldığınızı düşünmeniz yeterli olacaktır.
Paranın Tarihi ve Paranın Tarihi Gelişimi
Yüz binlerce yıl süresince insanlar, besin ve diğer önemli emtialar için deniz kabuğu ve değerli taşlar vererek ilkel takas yöntemlerini kullandı.
Bir para biriminin ilk kez kullanılması yaklaşık olarak 5 bin yıl önce, günümüz Irak topraklarında Şekel’le başladı. Bu ilk para birimiydi ama tahmin edebileceğiniz gibi bugünkü bildiğimiz anlamıyla bir para birimi değildi. Bu para birimi, belli bir altın ve gümüş karşılığı belirli bir arpa ağırlığını temsil ediyordu. Böylece nihai olarak da Şekel bir para kuruna dönüştü.
İngiltere parası da benzer bir sebepten pound olarak isimlendirildi. Çünkü bir pound ağırlığı olarak gümüşe eş değerdi.
Romalılar ve Antik Yunanlılar, altın ve gümüş madeninden paralar kullandı. Latin “denarius” çeşitli Cezayir ve Ürdün gibi ülkelerde Dinar’a dönüştü. Dinar’ın d’si, 1971 yılındaki ondalık sisteme geçişten evvel, İngiliz Penny’sinin kısaltması olarak kullanıldı. Paranın Portekizce ve İspanyolca karşılıkları “Dinero” ve “Dinheiro” da bu kökene dayanır.
İlk banknotlar ise 7. yüzyıla gelindiğinde Çin’de basıldı ve yaygınlaştı. Kağıt banknot fikrinin Avrupa’ya gelmesi ise 1000 sene sonra, 1661 yılında İsveç’in Stockholms Banco’su ile gerçekleşti.
Paranın Görevleri Nelerdir?
Temel değiş tokuş aracı olmasıyla birlikte, paranın iki farklı temel görevi bulunur. Bunları hesap birimi ve değer deposu olmak üzere sırasıyla inceleyebiliriz.
Bunlardan ilki, bir hesap birimidir. Yani mal ve hizmetlerin fiyatlandırıldığı, değer biçmemize yardımcı olan bir kriterdir. Diğer yandan paranın bir diğer ve ikinci görevi, bir değer deposu işlevi görmesidir. Yani zaman içinde değerini yitirmez.
Ancak tabii, günümüzde kağıt paraların bu işlevi yerine getirip getirmediği ayrı bir tartışma konusudur. Hem dolar banknotları hem de euro senetleri veya poundlar söz konusu olduğunda, parayı neyin oluşturduğunu iyi biliriz. Yine de her çeşit değiş tokuş edilebilen birim, para yerine geçip aynı işlevi görebilir.
Buna örnek olarak, altın, mücevherler ya da tıpkı bir dönem Sovyetler Birliği’nde olduğu gibi sigarayı gösterebiliriz. Diğer yandan, günümüzde para, borç verenler ve alanlar arasındaki görünmez kredi akışını sağlamakta da hiç olmadığı kadar etkilidir.
Para Türleri Nelerdir?
Para türleri söz konusu olduğunda iki çeşit para türünden bahsedebiliriz. Bunlardan ilki, emtia parası olarak tanımlanabilir iken bir diğeri yasal para olarak tanımlanabilir. Öyleyse her iki para türünü de inceleyelim ve ne ifade ettiklerine bir bakalım.
Emtia Parası
Gerçekte bir para birimi olmasa da, gerçek bir değeri vardır. Emtia parası için muhtemelen en iyi örneklerden biri altın olarak da bilinen değerli sarı metaldir. Çünkü altın, gerek kuyumculukta gerekse de sanayide temel bir metal olarak kullanılır.
Altın haricinde çeşitli emtia para örnekleri de vardır. Diğer emtia paraları arasında gümüş, bakır, pirinç, mısır, alkol ve sigara gibi bir dizi örnek verilebilir. Bunlar da tıpkı altın gibi gerçek değerlere sahiptir.
Yasal Para
Bu, gerçek bir diğeri olmayan paradır. İngilizcesi “fiat money” olarak da bilinir. Latince ise “bırak olsun” anlamına gelir. Türkçeye ise tam olarak “İtibarî para” olarak çevirebiliriz.
Yasal para dediğimiz şey, hükümetlerin değersiz maden ve kağıt parçalarına yasal olarak belli bir değer atfettiğini anlatır. Modern, gelişmiş ekonomilerde bu sistem oldukça yaygın bir şekilde kullanılır.
Merkez Bankası ve Amerikan Hazinesi, dolar banknotları basar. İngiltere Merkez Bankası 5, 10, 20 gibi pound banknotları basar. Türkiye’de de Merkez Bankası 5, 10, 20, 50, 100 ve 200 gibi banknotları basar.
Esasen kağıt para, emtia para ile değiştirilebilirdi. Teknik olarak, vatandaşlar dolar banknotları karşısında belli bir miktar altın talep edebilirdi.
Amma velakin 1971 yılından bu yana, eski ABD Başkanı Nixon’un verdiği bir kararla bu değiştirilebilirliğe son verildi. Böylece dolar tam anlamıyla yasal bir para haline geldi. Bu hususta daha fazla bilgi için Bretton Woods makalemize ve ayrıca buna ek olarak altın standardı yazımıza göz atabilirsiniz.
Son olarak, yine belirtmeden geçememek gerekir ki, yasal paraların istikrarı, insanların ülkenin yasal sistemine inancı ile hükümetin ekonomik kredibilitesine dayanır. Bu açıdan bu küçük notun bilinmesi oldukça önemlidir.
Paranın Önemi Nedir?
Hem insan hayatında hem de genel olarak ekonomide paranın önemi göz ardı edilemez. Özellikle ülkenin kalkınmasında paranın önemi göz önüne alındığında, bir ekonominin sağlığını tespit etmenin önemli yollarından biri, o ekonomide akan parayı hesaplamaktır.
İnsanların parası çoğalınca, kendilerini zengin hissederler ve daha çok para harcarlar. İşletmeler de artan talebi karşılamak için daha fazla hammadde sipariş eder ve üretimi arttırırlar. Bu da hisse fiyatları başta olmak üzere ekonomik büyümeyi arttırır.
Para, Likidite ve Likidasyon Ne İfade Eder?
Para denilince likidite kavramından da bahsetmek gerekir. Likidite, örneğin bir ev, bir altın külçesi veya bir miktar gümüş gibi bir varlığın paraya veya para olarak kullanılabilecek diğer değerlere ne kadar kolay çevrilebildiğinin ölçüsüdür.
Daha iyi anlaşılması için farklı birkaç örnek vermek gerekirse, büyük şirketlerin hisse senetleri oldukça likittir. Çünkü büyük şirketlerin hisseleri çok çaba harcanmadan satılarak elden çıkarılabilir zira kolayca alıcı bulunabilir. Bunun haricinde, mesela gayrimenkuller likit değildir çünkü mülk satmak nispeten zaman alır.
Öte yandan, işletmeler de tasfiye satışları yaparak mallarını nakde çevirmeye çalışır. İşletmelerin gerçekleştirdiği bu nakde çevirme eylemi de kısaca likidasyon olarak isimlendirilir.
Toparlamak gerekirse, para yalnızca bir değişim aracı değildir. Dolaşımdaki para stoku ve banka hesaplarındaki paradan daha fazlasıdır. Bu bir nevi temel bir düşünce yapısıdır. Cebimizdeki banknot ve madeni paranın değeri aslında üzerinde yazandan çok daha azdır. Bir bankadan diğerine yapılan elektronik para transferlerinin gerçek değeri daha da azdır.
İşte bütün bunlardan dolayı para güvenle desteklenmelidir. Gerek ödemeyi yapanın parası olduğuna gerekse de hükümetin, paranın değer kaybetmesini engelleyeceğine inanmak önem arz etmektedir.