Ekonomi

Stagflasyon ve Stagflasyondaki bir Ekonomide Yatırım Üzerine Bilmeniz Gerekenler

Ekonominin önce duraklama, sonrasında ise enflasyon yaşadığı dönemler için stagflasyon (ing. stagnation: durgunluk + inflation: enflasyon) terimi kullanılmaktadır.

Makroekonomi stagflasyonu işsizliğin yüksek, ekonomik verimliliğin düşük, mal ve hizmet fiyatlarının ise pahalı olması olarak tanımlar. Keynesçi ekonomik teori, tanımlanan bu sorunlara çözüm olarak tüketici harcamasından devlet müdahalesine varan bir dizi çözüm önerir.

Makroekonomik açıdan stagflasyon denilen durum, ekonomi için büyük bir kayıptır. İşsizliğin artmasıyla verimlilik düşer ve bu en nihayetinde fiyatlara zam olarak yansır. Enflasyon, tüketicilere fiyat artışı olarak kendini gösterir. Fiyatlar, ülkenin merkez bankasının faiz oranlarının düşmesi nedeniyle yükselir. Stagflasyon döneminde merkez bankaları tüketici harcamasını artırmak adına faiz oranlarını düşürür. Tabii ki bunların hepsi Keynesçi ekonomik teorinin birer parçasıdır.

Stagflasyon, Keynesçi Ekonomi ve Arz Ekonomisi

John Maynard Keynes – Görsel: theguardian.com

Klasik ekonomik teori, kayıpların ve kazançların döngüsel olduğunu, ekonominin zamanla kendini yola koyacağını söylerken birçok ekonomist için stagflasyon durumlarından kurtulmak için daha agresif stratejiler benimsemek gerekiyor.

Keynesçi ekonomik teorileri kullanarak devletin tüm seviyeleri, merkez bankası, tüm işletmeler ve tüketiciler mali ve parasal politikalarını mevcut ekonomik koşullara göre düzenleyebilirler.

Keynes bu teorilerini ABD’de “Büyük Buhran” olarak tanımlanan dönemde oluşturdu. Kendi mantığına dayanan teorisine göre kötüye giden bir ekonomiyi düzeltmek için mal arzından daha fazlasının yapılması gerekiyor. İşverenler mala olan arzın azalması nedeniyle fazla işçi çalıştırmak istemezler. İşverenler sıkıntıyı daha az zararla atlatmak adına masraflarını azaltırlar ve bu da daha kötü çalışma koşullarına ve üretim araçlarının verimsiz kullanılmasına neden olur. Keynesçi ekonomi bunun yerine arz-talep dengesini yeniden ayarlamayı tavsiye eder.

Arz ekonomisi, Keynesçi talep ekonomisinin aksine bir ekonomiyi depresyondan çıkarmanın en iyi yolunun mal ve hizmetleri yeniden ayarlamak olduğunu söyler. Bu teori malın fazla üretilmesi sonucunda malın fiyatının düştüğü gerçeği üzerinde durur. Arz ekonomisi, Türkiye’de Özal, İngiltere’de Thatcher ve ABD’de Reagan döneminde uygulandı. Arz ekonomisi, Reagancı ekonomi olarak da biliniyor.

Stagflasyondaki Bir Ekonomide Yatırım Yapmak

Yatırım

Gerileme, ekonomik döngülerin doğal bir parçasıdır fakat gerileme uzun sürerse bu durum krize evrilebilir. Kriz, genel olarak bir gerilemenin iki yıldan daha fazla sürmesi anlamına geliyor. Kriz durumlarında ekonomik etkinlik zayıflar ve kriz, ekonomik etkinlik normale dönene kadar devam eder. Kriz dönemlerinde güvenli yatırım yapmanın yolu krizi iyi anlamaktan geçmektedir.

Stagflasyon krizlerinde yatırımlar genelde yavaşlar. Zira ekonomik çöküşün ekonomiyi tehdit etmeye devam etmesi halinde yatırımcı portföylerinin bir değeri kalmayacaktır. Böyle bir ortamda vadeli nitelikteki mevduatlar ve devlet tarafından dağıtılan tahviller genelde güvenilirliklerini korurlar. Ayrıca temel mal ve hizmetlere bağlı olan hisseler yatırımcılarına her zaman kâr getirmeye devam ederler.

Bir yatırımcı hangi ekonomik paradigmayı benimsemiş olursa olsun stagflasyon döneminde yatırım yaparken tüketici fiyat endeksini mutlaka dikkate almalıdır. Maaşları ayarlamak için kullanılan bu endeks yatırımcılar tarafından iyi bilinmelidir. Merkez bankası bu endeksi aynı zamanda faiz oranlarını ayarlamak için de kullanır.

Burak Eroğlu

Burak, ekonomi başta olmak üzere küresel yatırım trendlerine yönelik yoğun araştırmalar yapıyor. Bütünleştirerek yazılara döktüğü araştırmalarını hem profesyonel hem de amatör yatırımcılar için karmaşıklıktan uzak bir tonda anlatıyor. Konupara için yazdığı 300’den fazla makalesi bulunuyor.

İlgili Makaleler

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir