Gerçek Hayatta MBA’in Yazarı Jack Welch’in Başarı için 10 Kuralı
General Electric, Fortune 500’e göre dünyanın en iyi şirketlerinden biri. General Electric’in bu başarısının altında da Jack Welch’in imzası vardı. Yüzyılın en iyi yöneticilerinden biri olarak anılan Jack Welch 25 yaşında kimya mühendisi olarak General Electric’te çalışmaya başladı. 46 yıllık kariyeri boyunca başka firmaya hizmet etmedi. 20 yıl yöneticilik yaptı. Bu sürede on binlerce kişiyi işinden çıkardı ama firmanın değerini de %4000 arttırdı. 410 milyar dolarlık piyasa değeriyle General Electric dünyanın en değerli firmalarından biri oldu. Yönetim şekli ve taktikleri birçok okulda ders niteliğinde okutuldu.
Bugünkü yazımda kimine göre efsanevi bir lider kimine göre acımasız bir CEO olarak nitelendirilen, eşi Suzy Welch ile birlikte en son kaleme aldığı Gerçek Hayatta MBA (The Real-Life MBA) kitabıyla da övgü toplayan Jack Welch’in başarı ve yönetime dair hayatında uyguladığı 10 kuralından bahsedeceğim.
Liderlik kavramı Jack Welch’in en çok değer verdiği kavramlardan biri ve liderlik hakkında değişik tanımlamaları var. Ama onun en çok kullandığı tanım liderliği bahçıvanlığa benzettiği tanımdır. Jack Welch bu hususta şöyle diyor: “Lider olduğunuz an, artık her şey çalışanlarınız içindir. Göreviniz ise şirket genelinde bir elinizde su, diğer elinizde gübreyle yürümektir. Ekibinizi birer tohum olarak düşünün ve bir bahçe yaratmaya çalışın. Arada kesmeniz gereken bazı yabani otlar çıkacaktır. Sizin işiniz insanları büyütmektir.”
Böylesine harika bir vizyona sahip birinin gelin hep birlikte şirket yönetirken sadık kaldığı o değerlerine bir göz atalım.
İçindekiler
Değişime açık olun
İş hayatında başarının sırrı, şaşalı tahminler yapmak değil, değişime anında cevap verebilme yeteneğine sahip olmaktır. – Jack Welch
Değişim Jack Welch’in diğer adıydı. Welch, adı değişimle özdeşleşmiş olan CEO’ların belki de en önemlisidir. Üstelik CEO’luğun ilerleyen dönemlerinde değil 1980 yılında CEO olarak göreve başladığı zamandan itibaren öyleydi.
Aldığınız hiçbir karardan pişman olmayın diyor Welch. İlk adımı atmaktan korkmak ise sizi aslında uçurumun kenarına götürür. Etrafınızı iyi analiz edin ve elinizdeki kaynaklara bakın. İş dünyasındaki en önemli unsur düşünmektir. Düşündüklerinizi hayata geçirebilmek için ise sürü psikolojisinden sıyrılmanız gerekiyor. Dünya her geçen gün biraz daha değişirken bu değişimlere kayıtsız kalmak sizi ve kurumunuzu da uçuruma sürükler. Bu sebeple değişimden korkmayın.
Bir hedefiniz olsun
Hiçbir vizyon, düzenli olarak tekrarlanmadığı ve ödüllerle pekiştirilmediği sürece üzerine yazıldığı kağıttan daha değerli değildir. – Jack Welch
Her birimiz şu iki terime de aşinayızdır: ‘Vizyon ve misyon’
Kelime anlamı olarak şirketinizin şu an içinde bulunduğu durum sizin misyonunuz iken, gelecekte ne yapmak istediğiniz ise vizyonunuzdur. Bu sebeple bu iki kavram da yönetim açısından ziyadesiyle önemlidir. Özellikle bir şirketin kendisine ait bir vizyon belirleyip bu çerçevede doğru kararlar alması ise şirketi başarıya götüren en önemli etkendir. Vizyonunuzu tekrarlamadığınız ve bu yolda adımlarınızı kararlılıkla atmadığınız sürece emekleriniz de amaçlarınız da hepsi birer çöpten ibaret olacaktır.
Yönetici değil lider olun
Yöneticiler işleri zorlaştırmaktan başka bir işe yaramazlar. – Jack Welch
Jack Welch yönetici teriminden tabiri caizse nefret ediyordu. Ona göre başarı ancak liderlerle sağlanırdı. Hatta bu konuda vermiş olduğu bir demeçten de alıntı yapmak isterim:
“Yöneticiliği, çok bilmişlikle, başkalarından daha zeki görünmekle bir tutuyorlar. Ben yönetmeyle bağdaştırılmış özellikleri sevmiyorum. Denetleme, insanları bastırma, zamanlarını ıvır zıvır ile ve raporlarla israf etme. İnsanlara böyle özgüven aşılayamazsınız.”
Bu sebeple bu noktada karar sizin. Her istediğini zorla yaptıran, baskıcı, despot, başkalarının fikirlerini umursamayan sıradan bir yönetici olmak mı, yoksa başkalarının fikirlerine değer veren, empati kurabilen, sürekli büyümeyi hedefleyen bir lider mi olmak istiyorsunuz? İyi bir lider olmanız hem sizi hem ekibinizi hem de şirketinizi ve amaçlarınızı on adım öteye taşıyacaktır.
Çalışanlarınızı önemseyin
Hak eden çalışanlarınıza özgüven aşılamak için her fırsatı değerlendirin. Onları bol bol takdir edin ve mümkün olduğunca spesifik olun. – Jack Welch
Verimliliğiniz artarsa müşteriyi de memnun edersiniz, bu memnuniyet de kasanıza nakit olarak yansır.
Bir lider şirketin amaçlarını ve değerlerini tek başına yönetemez. Bunun için de bir ekibe ihtiyacı vardır. Ekibin değerlerini, ekipteki kişilerin memnuniyetini en iyi şekilde takip edecek ve bunları sağlayacak olan kişi o ekibin lideri olmalıdır. Yönetimde 3 şey önemlidir Welch’e göre. Ona göre bunlar; müşteri memnuniyeti, çalışan memnuniyeti ve nakit akışıdır. Bu 3 kriterden en önemli olanı ise çalışan memnuniyetidir. Çünkü, çalışanınızı memnun eder, ona sürekli öz güven aşılar ve düşüncelerini önemser iseniz, şirket içindeki memnuniyet ve üretiminizdeki ve iş disiplininizdeki verimliliğiniz artar. Gerek çalışma koşulları, gerek ödül sistemi gerekse de bir birey olarak onları tanıyıp herkese has bir üslup belirlemek bu noktada çok kilit bir rol oynuyor.
Mücadeleden vazgeçmeyin
Hayatta en zor şey, değerleri seninkiyle taban tabana zıt olan, ama yine de işinde başarılı kişilerle mücadele etmektir. – Jack Welch
Herkes iş dünyasını çetin ve çetrefilli yollardan oluşan bir dünya olarak nitelendirirken Jack Welch iş adamı olarak dünyanın en kolay mesleğini seçmişim diyebilmeyi başarmış. Peki, bunun sırrı neydi?
Biraz evvel de söylediğim gibi iş dünyası karmaşık bir yapıdır aslında. Çok fazla kişiyle gün içinde bir araya gelir, bazen ortak amaçlarda bir araya gelirken bazen zıt amaçlarla karşı karşıya kalabilirsiniz. Ancak unutulmaması gereken bir nokta vardır ki o da şudur; ne olursa olsun amaçlarınızdan vazgeçmeyin ve mücadeleye hep devam edin. Karşınızdaki insanın performansının kötü olması ya da iyi olması sizi ne rehavete düşürsün ne de korkuya sürüklesin. Sadece ve sadece işinizin en iyisi olduğunuzu bilin ve her zorluğa rağmen, azmederek sabrederek yılmadan mücadele edin. İşte o zaman asıl kimliğinizi bulursunuz.
Verileri iyi analiz edin
Bir kuruluştaki değişim hızı, kuruluş dışındaki değişim hızından düşükse o kuruluşun sonu yakındır. – Jack Welch
İleri görüşlülük çoğu kez bir yetenek olarak nitelendirilse de bence bir yetenekten çok başka bir şey. Elinizdeki veriler ışığında mevcut durumu ve geçmişteki performansınızı değerlendirdiğinizde ortaya çıkan şemayla içinde bulunduğunuz piyasanın şeması örtüşmüyorsa o işte bir terslik vardır.
Elinizdeki verileri iyi analiz ettiğinizde şirketiniz açısından karar alma aşamasına geçmeniz gerekir. Alacağınız karar her ne olursa olsun kendinizden emin olun ve bunu şirketiniz için yaptığınızdan şüphe duymayın. Hepsinden önemlisi de kendinize karşı herkesten daha fazla dürüst olun. Yapmış olduğunuz analizler sonucunda da adım atmaktan korkmayın. Çünkü o aşama çoktan bitti bir daha arkanıza bakmayın.
Gerçeklerle yüzleşmekten korkmayın
Gerçekleri olduğu gibi kabul et, olmasını istediğin gibi değil. – Jack Welch
Sadece iş dünyasında değil, hayatınızın her alanında gerçeklerden kaçmaya çalıştığınız ölçüde hayata karşı yenilmiş sayılırsınız. Herkes bazen gerçekleri kabul etmek istemeyebilir ancak ne yazık ki gerçekler çoğunlukla tam da istemediğimiz gibi olabiliyor. Bu sebeple gerçekleri olduğu gibi kabul etmelisiniz ve bu haliyle kabul ettiğinizde de onlara müdahale edebilecek gücü kendinizde daha fazla göreceksiniz.
Jack Welch General Electric’in başına geçtiğinde şirketin durumu oldukça iyi gözüküyordu birçok insana göre. Tehlikeden olabildiğince uzaktı. Oysa Welch’in gördüğü, uzun yıllardır varlığını sürdürmeyi başarmış birçok savaş görmüş tüm bunlara rağmen ayakta kalabilmiş kaya gibi sağlam bir şirket değil, uçurumun kenarında duran kocaman bir devdi. Batamayacak kadar büyük ama daha fazla büyüyemeyecek kadar da hantal.
Welch’in ilk başlardaki yeniden yapılanma çabaları yönetim kurulunun sert eleştirilerine maruz kalsa da o, kararlarından vazgeçmeyerek her zaman kararlarının arkasında durmayı bildi. Şirket bünyesinde bulunan birçok küçük ve umut vermeyen şirketi satmaya başlayarak bu aşamada ilk adımı attı. Elinde yalnızca pazarda egemen olabilecek işletmeleri tutmak istedi. Ve ikinci radikal kararı ise şirket açmak değil başka şirketlerle birleşmek oldu.
Eğer ki Welch zamanında gerçekleri olduğu gibi kabul etmeseydi ve bu sebeple harekete geçmeseydi ya da etrafındaki insanları dinleseydi, belki de bugünlere kadar adı ulaşmayacak, dünya ekonomisine çok büyük katkı sağlayan General Electric isimli şirket de varlığını sürdürmüyor olacaktı.
Kaderinizi başkalarının eline vermeyin
Kendi kaderini kontrol et, yoksa başkası bunu senin adına yapacaktır. – Jack Welch
Bu tabir ilk bakışta başkalarına sürekli ters çıkışmak, zıt fikirler ortaya atmak gibi dursa da aslında öyle değildir. Birçoğumuz iş dünyasında insanlara hayır demeyi bilmediğimiz, cesur olamadığımız ya da fikirlerimizi söylemekten çekinip, ‘başkaları ne der acaba?’ düşüncesiyle harekete geçmediğimiz için aslında bir nevi kaderimizi başkalarının eline bırakmış oluyoruz.
Eğer ki cesur olmaz, sözünüzü söylemekten çekinir ve başkaları ne der diye düşünürseniz, üzgünüm hayatınızın hakimi siz değilsiniz. Belki de böyle davranarak hiç sevmediğiniz insanın eline bırakıyorsunuz hayatınızı, amaçlarınızı, isteklerinizi, ideallerinizi…
Bir düşünün. Arayan değil aranan insan olmak için ne yapmak gerekiyor. Aranan insanlar kendi kaderini kendisi çizen kişiler midir yoksa kendi kaderini başkasının elinde son bulmasını bekleyen mi?
Piyasanın lideri olun
Bir sektörde ya birinci ya da ikinci olacaksın. Yoksa o sektörden çekileceksin. – Jack Welch
Jack Welch General Electric’i daha rekabetçi hale getirmek için, tüm işletmelerin kendi alanlarında birinci ya da ikinci olmaları gerektiğini düşünüyordu. Şirket içerisinde uygulamış olduğu bütün stratejileri bu minvalde geliştirdi. Ona göre vasat olanlar kaybetmeye mahkûmdu. Bu nedenle de her zaman en yüksek standartlar için çalıştı. Ayrıca General Electric’te çalışan herkesin de kendisi gibi bu standartlara uymasını istedi. Pazar liderliğine ilişkin bir soruya ise verdiği bir demeçte şöyle cevap veriyor: “Bir pazarda yeriniz dördüncülük ya da beşincilikse, bir numaralı şirket nezle olduğunda siz zatürre olursunuz. Oysa bir numara siz iseniz, pazarın kaderini de denetlersiniz.”
Bu sebeple hedefiniz daima en iyisi olsun. Her zaman en iyi standartlara sahip olabilmek için çalışın ve isteyin. Emin olun azmederek çalışır ve sabredersiniz atmış olduğunuz adımlar size başarı olarak geri dönecektir.
Basit olun
Bürokrasi hızdan dehşete düşer ve basitlikten nefret eder. – Jack Welch
Bence sadece iş hayatı adına değil hayatın her anında basit yaşamaya çalışmalı, basit düşünmeli, basit planlar kurmalıyız. Birden fazla olasılık ya da istatistik kısa bir süre birçok şeyi çıkmaza sokabileceği gibi kişiyi de mutsuz edip hayatınızın yavaşlamasına neden olacaktır.
Özellikle de iş dünyasında kurumsal şirketlerde olağanüstü bir bürokrasi havası hakim iken Jack Welch bu durumun bir işe yaramadığını her şeyin basit olması gerektiğini savunmuştur. Jack Welch sayesinde General Electric bürokrasiden kurtuldu, yönetim kademelerini ortadan kaldırdı ve personeli azalttı. Bunların tümü, General Electric’i başarıya taşıyan Welch politikalarından farklı bir şey değildi. Yine verdiği bir demeçte bu tür bürokratik aşamalara ilişkin şunları söylüyordu Welch: “Büyük karlar elde etme şansını baltalamanın en kolay yolu, organizasyonu anlaşılması güç hale getirmektir.” O, bu nedenle General Electric’i yavaşlatacak her türlü bürokratik yapıdan uzak durdu. Yalın yönetimin gücüne inanmakla kalmadı, bunu General Electric’te harfi harfine hayata geçirdi.
Ve bu ekonominin en büyük yöneticilerinden biri olan Jack Welch 2001 yılında emekli oldu. Hem de arkasında bütün dünyayı sarsan yönetim anlayışı ve piyasa değeri 12 milyar dolar iken bu değeri 280 milyar dolardan daha fazla bir miktara çıkardığı bir şirket bırakarak…