Olası Kriz Dönemlerinde Şirketler için 10 Önemli Tavsiye

Küresel krizler Türkiye’de yüzeysel görüntüleriyle değerlendiriliyor. Oysa dünyanın büyük bir dönüşüm içinde olduğunu söyleyebiliriz. Kriz dönemlerinde ne yazık ki, yalnızca makro önlemler almak mümkün değil. Şirketler ancak mikro önlemlerle krizin sonunda ayakta kalabilirler.

Olası bir ekonomik krizin sonunda şirketinizi ayakta tutabilecek bu 5 önemli tavsiyeyi aklınızda bulundurun.

1. Uzun Dönemi Değil, Kısa Dönemi Düşünün

Geçen yüzyılın ünlü ekonomisti Keynes’in sözünü hatırlayın: “Uzun vadede hepimiz öleceğiz.” İşiniz kısa vadede, bunu aklınızdan çıkarmayın. Bu sebeple hedeflerinizi yıllık değil, aylık veya haftalık olarak belirleyin. Nakdinizi ise günlük olarak yönetin. Yeni bilgisayar teknolojileriyle bunu yapmak günümüzde oldukça kolay.

2. Büyüme Stratejilerinizde Nakit Kullanımı Öncelikli Olsun

Pazar payınızı genişlete çabalarınız orantısız nakit çıkışına kesinlikle yol açmamalı, alacakların vadesini uzatmamalı, finansman konusunda karmaşıklık getirmemeli. Günümüzde sürekli olarak başarı ölçüşü olarak algılanan ‘yeni pazar payı’ konusunda ancak ve ancak nakit verimliliği denemesini geçerse düşünmelisiniz.

3. Odağınızı Daraltın ve ‘Ana’ İşinize Yönelin

Kriz dönemleri, odağınızı daraltma ve ana işinize odaklanma günleridir. Bu sebeple hangi mevcut Pazar ve müşteri segmentlerine hizmet vermek istiyorsanız, hangi ürün kategorilerine devam etmek istiyorsanız ve hangi tedarikçilerle çalışmak istiyorsanız onları belirleyin, diğerlerini şimdilik saf dışı bırakın.

4. Küçülmeye Gidin

Küçülmek iyidir, süreçlerinizi daha iyi rayına oturtabilir. Yönetim kademelerini azaltabilirsiniz. Belki bunun sonucunda daha az müşteriniz, daha az sayıda ürününüz ve daha az sayıda çalışanınız olacak ama kuşkusuz ki, çok daha güçlü bir şirket haline geleceksiniz.

5. Tahsilat Riski Almayın

Ödememe riski olan müşterilerle iş yapmayın. Müşteri kaybetmeme korkusu sizi batırabilir. Az kazanın, fakat tahsilat riskine girmeyin.

6. Nakit İhtiyaçlarınızı Azaltın

Outsource etmek diye bir şey var. Bu, belli etkinlikleri dışarıya yaptırmak anlamı geliyor. Size müşteri nezdinde farklılaşma ve rekabet ayrıcalığı kazandırmayacak olan neredeyse şirket içi tüm etkinlikleri dışarıya fason olarak yaptırabilirsiniz. Bu yöntem maliyet düşürme etkisi yaratabileceği gibi aynı zamanda nakit ihtiyaçlarınızı da azaltacaktır. O nedenle outsource yöntemini mutlaka düşünmeniz gerekir.

7. Fiyatları Artırın

Önemli bir nokta! Fiyatları artırın fakat sadece kurtulmak istediğiniz müşteriler için fiyatları artırın. Bunun dışında böyle bir dönemde fiyat artırmaktan uzak durun.

8. Büyük Yatırımlardan Kaçının

Olası bir kriz döneminde ayakta kalmanız gerektiğini aklınızdan çıkarmayın ve büyük yatırımlar gerektirecek stratejilerden uzak durun. Piyasaların her an tersine dönebileceği kriz dönemlerinde, eğer ciddi miktarda nakit birikiminiz yoksa büyük yatırımlardan kaçınmak zorundasınız. Krizden fırsat yaratmak o kadar da kolay bir iş değildir.

9. Müşterilerinizle İletişimi Artırın

Böylesi büyük kriz dönemleri, müşteri ihtiyaç ve davranışlarında büyük değişimler getirir. Müşteri davranışlarındaki değişimleri anlayamazsanız, müşterilerinizi kaybedersiniz. Müşterilerinizle çok daha yakın temas halinde olun. Onların değişen ihtiyaçlarını anlayın ve aynı hızda onların ihtiyacı olan cevapları verin.

10. Son

Olası ekonomik kriz dönemleri, hayatta kalabilme dönemleridir. Hiçbir kriz sonsuza kadar sürmez. Başlayan kriz, elbette bir gün son bulacaktır. Önemli olan pazarın tekrar düzelmeye ve yükselmeye başladığı gün sizin ayakta kalabilmenizdir.

Exit mobile version