Savaşçı Deha Sun Tzu’dan İş Yönetimine Dair 7 Öğüt

İş dünyasında her birimiz birçok kez çeşitli zorluklarla karşılaşsak da tek bir hedefimiz vardır, başarmak. Birçok kimse başarı kavramına bilimsel olarak yaklaşırken kimi zaman da kişilerin istekleri sonucunda ortaya çıkmış bir kavram olarak yaklaşım sergilemişlerdir.

Ancak mevcut bir görevi yerine getirme/başarma eylemi çok eski çağlardan bu yana üzerinde birçok çalışma yapılmış ve hayatımızın her anında inceleme imkanı bulduğumuz bir kavram olmuştur.

Daha önceki yazılarımdan birinde de iş dünyasına yeni bir yaklaşım olarak bahsettiğim Sun Tzu Savaş Sanatı adlı yazımda Sun Tzu’nun savaş sanatı isimli eserinde iş dünyasında uygulamaya dökebileceğimiz stratejik açılımlarda bulunmuş ve elimden geldiğince askeri deha Sun Tzu’nun iş dünyasında pek çok alanda kullanılabilecek stratejilerini aktarmıştım.

Bugünkü yazımda da Sun Tzu’nun hayatımızda her zaman kulağımıza küpe edinmemiz gerektiğini düşündüğüm ve hayatımızın her alanında bence uygulamamız gerektiğine inandığım 7 altın kuralına sözlerinden de alıntılar yaparak değineceğim.

Savaşmadan kazanın

Hemen her fırsatta birçok mecrada iş dünyasının zor bir ortam olduğu hakkında sürekli demeçler duyarız. Evet iş dünyası zordur, gerek şirket içi yönetim, gerek proje yönetimi gerekse de müşteri yönetimi ile birlikte hemen her alanda başarılı olmanız gerekmektedir. Özellikle proje, ihale, varlık yönetimi söz konusu oluğunda çok büyük bir çaba sarf etmek gerekir. Amacınız piyasanın lideri olmaksa ya da lider konumundayken bu konumunuzu korumaksa o zaman rakiplerinizle savaşmak yerine iyi bir stratejik plan oluşturmanız gerekmektedir.

Rekabet her zaman vardır ve ilelebet var olmaya da devam edecektir. Çünkü rekabet, hem kişileri hem de şirketin kendi yapısının inovatif bir yaklaşım sergilemesine olanak sağlar. Bir piyasada lider konumda olmak veya liderliği hedeflemek profesyonel olmayı gerektirir. Profesyonellik ise yapılan veya yapılacak hemen her işte mükemmeliyet anlayışına dayanır. Mevcut konumunuzu korumak ve liderliğe yükselmek için daima yenilik için, şirketinizi ve çalışanlarınıza bir değer katmak amacıyla çalışmanız ve bu yolda stratejik açılımlar yapmanız gerekmektedir. Bakın Sun Tzu da mükemmellik anlayışına nasıl bir tanımlama getirmiş:

Mükemmellik her savaşta çarpışarak kazanmak değildir. En iyi strateji savaşmadan kazanmaktır.

Kendinizi tanıyın

İçinde bulunmuş olduğunuz piyasadaki rakiplerinizle hemen hemen benzer değerlere amaçlara ve yapıya sahipsinidir. Sizi herkesten farklı kılacak olan şey iş dünyasına olan yaklaşımınız ve çok çalışmanızdır. Rakiplerinizin de piyasadan beklentileri aşağı yukarı sizinkilerle aynı olacağından kendinizi tanımanız her şeyden çok daha önemlidir.

Burada asıl sorulması gereken sorulardan birkaçı şunlardır: şirket olarak neyi hedefliyoruz, bu piyasada konumumuzu korumak için neler yapmalıyız, müşterilerin isteklerini karşılamak bizim ilk amacımız mı olmalıdır… İçinde bulunduğunuz piyasada rakiplerinizle beraber aşağı yukarı vereceğiniz cevaplar aynı olacaktır. O halde mevcut şirket yapınızı, değerlerinizi, vizyon ve misyon tanımlarınızı çok iyi kavramalı bu yönde stratejik yaklaşımlar ve girişimlerde bulunmalısınız. Eğer ki olumlu ve olumsuz yönlerinizi iyi bilirseniz rakiplerinizin hamlelerini tahmin etmek zor olmaz ve karşınıza çıkan her fırsattan en karlı çıkacak olan da siz olursunuz. Bakalım Sun Tzu da bu konuda savaş sanatına dayanarak bize nasıl öğütler veriyor:

Eğer kendini ve düşmanı biliyorsan, bütün savaşları kazanırsın; eğer kendini biliyorsan düşmanını bilmiyorsan, birini kazanır diğerini kaybedersin; eğer kendini ve düşmanını bilmiyorsan, bütün savaşları kaybedersin.

Bir olmanın gücüne inanın

Daha önceki yazılarımda da iş dünyasındaki başarının sadece ve sadece takım halinde çalışma ile geldiğinden bahsetmiştim. Ortak değerleri paylaşmak, ortak bir amaca hizmet etmek ve bunun için çalışmak hem duygusal zeka seviyenizi yükselteceği gibi hem de takım halinde çalışarak kendi isteklerinizden fedakarlık edebilmeyi ve ‘biz’ olmanın değerini anlamanıza yardımcı olacaktır.

Başarılar da başarısızlıklar da her anlamda takım halinde elde edilir. En zor koşullarda bir araya gelerek içinde bulunulan zor durumların rahat bir şekilde atlatılması da ancak ve ancak ekip çalışmasıyla yani ‘birlik’ olarak atlatılır. Tıpkı savaşların tek başına kazanılmadığı gerçeği gibi büyük işler de daima harika işler çıkartan bir ekip tarafından ortaya konulur. Savaş sanatının ustası Sun Tzu da bakın bu konu hakkında neler söylüyor:

İnsanlar bir kez birleştiler mi; ne cesurlar tek başlarına öne çıkabilir ne de korkaklar tek başına geri çekilebilir.

Stratejik düşünün

Hayatımızın her alanında riskli kararlar almamız gerekebilir. Geleceğe yönelik bir plan yaparken ileriyi görmek gerekir ve hemen hemen karşılaşma ihtimalimiz olabilecek her koşulu değerlendirmeye gayret ederiz. İş dünyasında da başarıyı nasıl kazandığınız ve başarıya ulaşmak için bir görevi nasıl tamamladığınız değil, o başarıya ulaşabilmek adına daha öncesinden belirlediğiniz ‘hareket planı’nı iyi oluşturmalısınız.

Herhangi bir ihalede, projede ya da bir görevde onu nasıl tamamlamanız gerektiğini bilirsiniz ancak ona giden yolda hangi adımları takip etmelisiniz, kestirme yolları nasıl bulursunuz ya da olası bir olumsuzlukta koşulları nasıl lehinize çevirirsiniz gibi soruların cevabını bulduğunuz ince eleyip sık dokuduğunuz bir planınızın olması size başarıyı getirecektir. Sun Tzu da bakın stratejik karar yöntemleri açısından bakın ne öğütlüyor:

Ben savaşırken herkes taktiklerimi görebilir, ama hiç kimse asıl zaferin kaynağı olan stratejiyi göremez.

Çalışmaktan vazgeçmeyin

İş dünyasında sizlere her zaman yolunuza taş koymak isteyecek, başarınızı kıskanacak ve üstelik çalışmadan başarı bekleyecek olan birçok insanla karşılaşacaksınız. Bu insanlar her defasında sizlere ‘yapamazsın, başaramazsın’ gibi olumsuzlukları telkin etmeye çalışacak ve sizin motivasyonunuzun düşmesine sebep olacaktır.

Ancak sizin burada unutmamanız gereken bir husus var. Büyük işler yalnızca çok çalışan ve sistemin dışındaki bir düşünce yapısına sahip olup o minvalde hareket edebilen insanlar tarafından gerçekleştirilir. Başarının daima düşmanları olacaktır. Siz başarılı oldukça üzerinize gelmek isteyen sizi başarısız kılmak isteyen birçok olay ve insan göreceksiniz. Ancak siz de onlara en büyük cevabınızı çalışarak verir ve sabrederseniz, Sun Tzu’nun bu muhteşem sözünün hakkını da vermiş olursunuz:

Nehir kenarında yeterince beklersen düşmanlarının cesetleri yüzerek gelir.

Cesur bir lider olun

İş dünyasında veya yatırımlarda daima kaybetme riski vardır. Karşınıza birçok tehlike çıkması olasıdır. Girdiğiniz bir proje sonucunda makamınızı kaybedebilir, mal varlığınızı yitirebilir ya da ekibinizdeki birçok kişi sizi yarı yolda bırakabilir.

Bahsetmiş olduğum tüm bu durumlar sizi korkak biri haline getirebilir. Ekibinizde çok güçlü, akıllı, disiplin sahibi birçok kişi bulunabilir ama sırf siz korkularınız yüzünden harekete geçemez, ekibinizdeki kişileri de bu duruma sürüklerseniz başarısızlığı tek başınıza üstlenmiş olursunuz. Efsanevi savaşçı Sun Tzu da mükemmel bir örnekle bizlere bunu açıklıyor:

Aslanın karşısındaki tavşanlar ordusu, tavşanın komutasındaki aslanlar ordusundan daha iyidir.

Asıl hedefinizi belli etmeyin

Rekabet ederken gizlilik çok önemli bir kavramdır. Rakiplerinizi şaşırtmanız da aynı zamanda en az gizlilik kadar önemlidir. Rakipleri şaşırtmak, beklenen algının dışına çıkmak sizi her zaman içinde bulunduğunuz piyasada lider konuma taşıyabilecekken, aynı zamanda iş dünyasına farklılıklar getirmenizi, yenilikler katmanızı ve kendinize has bir değer oluşturmanıza katkıda bulunacaktır.

Nereye doğru gideceğinizi yalnızca siz bilin. Aksi halde sizi yolunuzdan alıkoymak için karşınıza birçok engel çıkacaktır. O engellere takılmak istemiyorsanız hedefiniz yalnızca sizde kalsın. Bakın Sun Tzu da yıllar öncesinden böyle bir durumun farkına varmış, bizlere yol gösterici olarak bu durumu nasıl özetlemiş:

Yakınına saldırmak üzereyken, uzağa; uzağa saldırmak üzereyken, yakınına gidiyormuş gibi hareket et.