Tüketici tercihleri değişiyor, yatırımcıların Starbucks için endişelenmesi gerekiyor mu?
Son yıllarda, özellikle büyükşehirlerde kahve meraklısı tüketicilerin tercihleri büyük marka zincirlerden, küçük ve bağımsız kahve dükkânlarına doğru kayıyor. Büyükşehirlerde yaşayanlar adeta gösterişli kahve dükkânlarına akın ediyor ancak ne Starbucks’ın ne de yatırımcılarının bu durumdan endişelenmesi gerekmiyor.
Bernstein analisti Sara Senatore, Cuma gününki bir notunda, Starbucks ve Costa’nın (İngiliz kahve devi) son iki yılda yurt içi satışlarındaki artışın yavaşladığını ve bunun büyük şehirlerdeki bağımsız kahve dükkânlarının popülerliğiyle bağlantılı olduğunu belirtti. Anacak buna rağmen, Starbucks’ın yerel (ya da küresel) ölçekte endişe yaratacak bir durumda olduğunu düşünmüyor.
Büyük markalara kıyasla, küçük kahve dükkânları genellikle özel malzemeler kullanıyor ve kaliteli hizmet sunuyorlar. Bu mağazaları küçük kitapçılara benzetmek mümkün. Bu sebeple de insanlar, duygusal sebeplerden ötürü veya daha kaliteli hizmet için onları tercih ediyorlar.
Şimdiye kadar, kahve meraklıları arasındaki bu moda patlaması büyükşehirlerle sınırlıydı ama gelecekte bu yöndeki eğilimin daha fazla artması bekliyor.
Elbette Starbucks boş durmuyor. Şirket, Reserve markası adı altında gösterişli mağazalarında özel üretim kahve, sunum ve daha kaliteli hizmete yönelik çalışmalar yapıyor. Şirketin uzun bir süredir CEO’su olan Howard Schultz, birkaç ay önce, Chicago’ya gelecek dört katlı gösterişli yeni bir konsept mağazadan bahsetmişti. Şirketin yeni planına göre, Reserve markası daha fazla yaygınlaşacak.
Şu anda Starbucks’a ait ABD’de iki, dünya çapında beş Reserve markasıyla hizmet veren konsept mağaza bulunuyor. Howard Schultz da önceki aylarda Reserve markası üzerinde daha fazla çalışmak için görevinden ayrılmıştı.
Öte yandan, bağımsız ve küçük kahve dükkânlarına karşı, insanların Starbucks’a bağlı kalmasını sağlayan teknolojik bir gücü de var. Starbucks akıllı telefon uygulaması aracılığıyla önceden sipariş vermek ve ödeme yapmak gibi kesinlikle göz ardı edilmemesi gereken bir kolaylık sağlıyor.
Özetle, New York ve Londra gibi büyükşehirlerde küçük kahve dükkânlarının popülaritesi artıyor olsa da analist Senatore, bunun Starbucks yatırımcılarını endişelendirecek bir durum olmadığını söylüyor.