Vine Kurucusu Rus Yusupov: ‘Şirketinizi satmayın!’
2012 yılında sessiz sedasız kısa video paylaşım sosyal ağı Vine’ı 30 milyon dolara satın aldığı tahmin edilen Twitter, küçülme kararı kapsamında bu servisi kapatacağını açıkladı.
Twitter’ın Vine’ı kapatma kararının açıkladığı blog yazısında şimdilik herhangi bir değişiklik yapılmayacağı Vine döngülerine ulaşılabileceği ve sürecin devamında kullanıcıların bilgilendirileceği belirtiliyor.
Twitter’ın Vine’ı kapatma kararını açıklamasının ardından Vine kurucularından Rus Yusupov, habere tepki gösterdi. “Şirketinizi satmayın!” tweet’i atan Rus Yusupov, Vine satışına yönelik pişmanlığını dile getirdi.
Don’t sell your company!
— Rus (@rus) 27 Ekim 2016
Sene ortasında üçüncü çeyrek raporunda 307 milyon aktif kullanıcıya sahip olan Twitter, kısa mesaj yoluyla servisi kullananlar hariç tutulduğunda aktif kullanıcı sayısının 305 milyona gerilediğini açıklamıştı. Sene başından bu yana bir türlü aktif kullanıcı sayısını artıramayan ve gelir elde etme problemi devam eden şirketin değeri de yüzde 40 erimişti.
Küçülme kararı alan şirket, bu çerçevede çalışanlarının yüzde 9’unu, yaklaşık 350 kişiyi işten çıkaracağını açıklamıştı.
Küçülme kararları yatırımcıları neden mutlu eder?
Uzun bir süredir yatırımcılarına para sütüne para kaybettiren Twitter’ın nihayet aldığı küçülme kararı yatırımcıları umutlandırmıştı.
Twitter gibi işlerin pek de yolunda gitmediği bir şirketin küçülme kararı alması her yatırımcıyı mutlu eder. İş alanını genişletmek, piyasaya yeni ürünler sunmak veya potansiyeli yüksek satın alımlar yapmak (Vine gibi. Zira geleceğinin çok parlak olduğu düşünülüyordu.) kulağa her ne kadar hoş gelse de bu fikirler, işini büyütmek isteyen şirket ve şirketin yönetim kurulu üyeleri dışında kimsenin hoşuna gitmez. Çünkü faaliyet alanın genişlemesi daha fazla maliyet, risk ve ana faaliyet alanından uzaklaşma anlamı taşır.
Küçülme kararlarıysa tam tersine ana faaliyet alanına tekrar odaklanma, riski azaltma ve maliyeti düşürme (işçi çıkarmak gibi) anlamı taşır. Elbette bu da işleri yolunda gitmeyen, para kaybetmeye devam eden yatırımcıları mutlu eder.
Hatırlayacak olursanız, Yahoo bir zamanlar Google’dan önce dünyanın en büyük arama servisiydi. Yahoo’nun en popüler olduğu yıllarda şirketin o dönem ki CEO’su ‘agresif bir şekilde büyüyeceğiz, büyüdüğümüzü göreceksiniz’ diyordu. Öyle de oldu. Yahoo’nun büyüdüğünü gördük, onlar genişleme kararı aldılar (risk); sohbet odaları, alışveriş, ilanlar, video, hava durumu sayfaları derken (ana faaliyet dışına çıkma), sonrasında peşi sıra büyük satın alımlarla gündeme geldiler, GeoCities için 3.7 milyar dolar ve Broadcast.com için 5 milyar dolar ödediler (risk, maliyet arttı).
Zaten bunlardan çok öncesinde Yahoo, liderliğini Google’a kaptırmış, ana faaliyet alanından çokça uzaklaşmıştı. Bir zamanlar 114 milyar dolar piyasaya değerine sahip olan şirket Verizon’a 4.83 milyar dolara satılmıştı. Yahoo’nun büyüdüğünü hakikaten gördük ama hızla küçüldüğünü de gördük. Şirket belki de geçmişte farklı ve doğru kararlar almış olsaydı ya da ana faaliyet alanından çok da uzaklaşmadan geri dönüş şansını kendine verebilseydi şu anda daha başka bir Yahoo hikayesi okuyor olabilirdik.
Peki şimdi Twitter için sırada ne var?