Kişisel Finans

Para Hakkındaki Düşüncelerinizi Değiştirecek 6 Mit

Bilgi çağında yaşadığımız şu dönemde başarıya nasıl ulaşabileceğiniz konusunda sizi motive etmeye çalışacak bir sürü şeye denk gelebilirsiniz.

Denk geldiğiniz içeriklerden bazıları kendi içlerinde haklı olsalar da bu içeriklerin hepsi maalesef gerçeklere dayanmıyor. Zira bazıları gerçeklerden çok hikayelere dayanan anekdotal içerikler, bu nedenle her duruma uymaları pek mümkün değil.

Bu yayında gerçeği hikayeden ayırmaya çalışacağız. İster part-time bir çalışan, isterseniz de köklü bir şirketin yönetici kadrosundan bir isim olun aşağıdaki altı para miti parasal davranışlarınızı kökten değiştirecek.

1. Para biriktirmeye başlamak için çok gencim

Çok yakın bir arkadaşınız veya akrabanız 30’una gelene kadar para biriktirmeye başlamamışsa ne olmuş?

Unutmayın; hiçbir yaş para biriktirmek için erken değildir, ama para biriktirmek için geç kalabilirsiniz. Ve belirli bir noktadan sonra finansal özgürlüğünüzü ilan etmeniz neredeyse imkansız olabilir.

Hazır üstünüzde fazla sorumluluk yokken para biriktirmeye erkenden başlayın. Bunun için ortaya bir neden çıkmasını, yeni bir araba alma isteğinizin gelmesini veya ailenin geçimini sağlayan tek kişi olarak kalmayı beklemeyin. (Ayrıca bkz: Para Nasıl Biriktirilir?)

2. Bir şeyi kiralamak anca boşuna para kaybıdır

Bir şeyi satın alıp istediğiniz kadar elde tutmak varken neden kiralayıp geçici bir süre sahip olasınız ki? Bu sorunun cevabı yalnızca iki kelime; fırsat maliyeti.

Örneğin ev gibi külfetli bir şeyi satın almak için ciddi anlamda nakde ihtiyaç duyarsınız.

Birçok durumda bu tür büyük harcamalar küçük bir işletme açmak veya borsada yatırım yapmak gibi daha karlı diğer fırsatları gözden kaçırmanıza neden olur.

3. Para biriktirecek kadar para kazanmıyorum

Türkiye’de halkın çoğu şu an ciddi borçlarla, düşük gelir ve hayat pahalılığıyla boğuşuyor. Yeni mezun milyonlarca öğrenci yüksek öğrenim kredi borçlarının gölgesinde hayata atılmak zorunda kalıyor.

Her şeye rağmen “çok kazanmıyorum”, “şu beklediğim büyük terfiyi alırsam para biriktirmeye başlarım” gibi bahaneler üretmeyi bırakmanız gerekiyor. Çalıştığınız her gün için kenarı 5 TL atsanız bu ayda yaklaşık 150 TL, yılda yaklaşık 1800 TL para eder. Bu birikimi kullanarak borçlarınızı ödeyebilir ya da en azından hafifletebilir veya karlı yatırımlar yapmaya başlayabilirsiniz. (Ayrıca bkz: Yatırımın Temelleri ve Bileşik Faizin Mucizesi)

4. Her zaman paranın tam karşılığını alırım

Kimi yerde 10 liraya yiyeceğiniz yemek, başka yerde 20 liraya yiyeceğiniz yemekten daha doyurucu ve lezzetli olabilir. Aynısı markasız muadillerinden pek de bir farkı olmayan markalı diğer ürünler için de söylenebilir.

Kısacası, paranızın tam karşılığını her zaman almazsınız. Bunu her ürün için kısmen de olsa söyleyebiliriz fakat ucuz bir marka ile lüks bir marka arasındaki fark kimi zaman çok fazladır.

Örneğin lüks bir telefon ucuz bir telefondan çok daha hızlıdır ve göze hoş görünen bir yapıya sahiptir, fakat  sahip olduğu özellikler düşük veya orta seviyeli bir telefondan gerçekten 3-5 kat daha pahalı olmasını gerektirir mi? Aradaki performans ve kalite farkı o büyük fiyat farkını meşrulaştırır mı?

5. Yatırım yapacak kadar bilgili değilim

Paranızı iyi idare etmek için ekonomi veya muhasebe diploması almanıza gerek yok. Basit bir internet araması ile verimli yatırımlar yapmanıza ve ilk etapta bilmeniz gereken temelleri öğrenmenize yarayacak tüm bilgilere ulaşmanız mümkün.

Ayrıca finansal IQ’nuzun yükselmesi için Konupara.com’u ve bizle aynı misyonu işleyen diğer kaliteli içerik üreticilerini takip edebilirsiniz. Bunun dışında konuyla yatırım kitapları ile seminerlere ve online kurslara da göz atabilirsiniz. (Ayrıca bkz: Yeni Yatırımcıların Bilmesi Gereken 5 Temel Bilgi)

6. Daha yüksek bir diploma daha büyük gelir demektir

Bugün öğrencilerin bir çoğu diplomalarını alır almaz lüks içinde yaşamaya başlayacaklarını sanıyor. Bu yüzden birçok öğrenci para kazanmanın diğer yollarını keşfetmek yerine direkt olarak büyük şirketlerde iş kapmak için yarışa giriyor.

Şüphe yok ki alanının gerektirdiği yetenekleri taşıyan gerçekten yetenekli bir azınlık, alanlarında çok büyük başarı elde edecekler. Fakat ya onlar kadar yetenekli olmayanlar? Bir insanın tüm çocukluk hayalleri gözlerinin önünde tuzla buz olunca o insan hayatına özgüven ve motivasyon sahibi biri olarak devam edebilir mi?

Eğri oturup doğru konuşalım; ülkemiz genç profesyonellerin kariyer yapması için kısıtlı imkanlara sahip. Bu yüzden yurtdışına açılan insanlar daha başarılı ve hayatlarından memnun oluyorlar. Aynısı yurtdışı temelli bir müşteri portföyü oluşturan bağımsız serbest çalışanlar için de geçerli.

Size bir tavsiye; ekonomik geleceğinizden sorumlu olan tek kişinin yine siz olduğunu unutmayın. Bireysel başarınız kesinlikle patronunuza, ebeveynlerinize, okulunuza, hatta devlete bile bağlı olmamalı.

İşe önce kendinizden başlayın ve hangi yeteneklere sahipsiniz, tutkulu olduğunuz şeyler neler bunları tanımlayın ve kendinizi geliştirmeye vakit ayırın. Çok geçmeden elinize geçen fırsatlarla kesinlikle kar ettiğinizi görmüş olacaksınız.

Yağız Okan

Kişisel finans alanında uzmanlaşmış ve Sertifikalı bir serbest yazar olan Yağız Okan, 2014 yılında Konupara’ya katıldı. Anadolu Üniversitesi Bankacılık ve Sigortacılık, ek olarak İktisat bölümlerinden mezunu olmasının yanı sıra, Finansal Okuryazarlık Sertifikası ve MEB Genel Muhasebe Sertifikasına sahip. Krediler, kredi kartları ve mevduatlar gibi bankacılık ürünleri ve kişisel finans konusunda uzman. E-posta: yagizokan@konupara.com

İlgili Makaleler

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir