Hisselerin Gücü Aşkına! Kimdir Bu Aktivist Yatırımcılar?
Aktivist yatırımcılar, şirket üzerindeki nüfuzlarını kullanarak şirkette değişiklik yaratmayı hedefleyen hissedarlara verilen isimdir. Aktivist yatırımcılar genelde şirketin çevreye, politik ahlaka ve işçi haklarına karşı daha duyarlı olması için uğraşırlar. Bu terim aynı zamanda tüm yönetimi değiştirip şirketin kontrolünü ele geçirmek isteyen hissedarlar için de kullanılabilir.
Bu tip aktivist yatırımcılara verilecek en iyi örnek 1980’li yıllarda Amerikan lastik şirketi BF Goodrich’i neredeyse “vahşice” sayılabilecek bir şekilde ele geçiren meşhur “şirket yağmacısı” Carl Icahn’dır. BF Goodrich, Icahn’dan kurtulmak için onun hisselerini çok fahiş fiyata, yani diğer hissedarların da zararına olacak şekilde geri almak zorunda kaldı.
Aktivist Yatırımcıların Şirketlere Etkisi
Hissedarların aktvizmi bir şirketi pozitif yönde de, negatif yönde de etkileyebilir. Hisselerinin onlara verdiği güç sayesinde yönetim kurulunu gerek gayrı-resmi diyaloglar, gerekse tüm hissedarlar tarafından oylanan resmi teklifler üzerinden etkilemeye çalışırlar.
Ayrıca son zamanlarda yapılan çalışmalar gösteriyor ki aktivist yatırımcılık kesinlikle daha iyi sonuçlar doğuran bir yatırımcılık yöntemi; zira hedge fund denilen riskten korunma fonları söz konusu olduğunda 2013 yılından bu yana en çok kazandıran yöntem aktivist yatırımcılık.
Önde Gelen Aktivist Yatırımcılar
İş adamı, geleneksel yatırımcı ve hayırsever Carl Icahn, yatırımcı aktivizminin bilinen en önemli örneği. Icahn 80’li yıllarda “şirket yağmacısı” olarak finans dünyasında adını duyurmuştu.

Icahn’ın bu “yağmalar” içerisinde en bilineni 1985 yılında ele geçirdiği TWA Airlines oldu. TWA, o dönemde ABD’nin en önemli havayolu şirketlerinden biriydi. Icahn şirketi başarıyla ele geçirip birkaç yıl içerisinde şirketi batmaktan kurtardı.
Aynı şekilde Bill Ackman da yatırım aktivizminin önemli bir ismi olsa da finans dünyasının bir kısmı onu “aktivistten” ziyade “muhalif” olarak görüyor. Ackman’ın en önemli aktivist girişimi 2012 yılında gıda takviyesi şirketi Herbalife ile kısa süreli de olsa giriştiği devasa PR çalışması oldu.

Icahn’ın ve Ackman’ın aksine birçok hedge fon, çevre farkındalığı ve sosyal yönetim (ESG) konusuna gerçekten önem veriyor. Trian Partners, Blue Harbour, Red Mountain Capital ve ValueAct gibi önde gelen formlar o veya bu şekilde ESG’yi en önemli politikaları yapmış durumda. Bu fonlardan bazıları bizzat kendi yatırımcıları tarafından çevresel ve sosyal politikaların iyi yönde değiştirilmesi için yönlendiriliyor.
Öte yandan kimi yatırımcılar iklim değişikliği ve küresel ısınma gibi çevresel tehlikelere eğilirken kimi de yönetim kurulunda cinsiyet, etnisite ve din gibi etmenlerin daha çeşitli olması gerektiğine vurgu yapıyor.
Örneğin New York Şehri Emeklilik Fonu yakın zamanda Yönetim Kurulu Güvenilirlik Projesi adı altında şirketlerin yönetim kurulu üyelerinin cinsiyetini, etnisitesini ve yetenek ölçeklerini açıklamasını salık veren bir program başlattı.