Altına Yatırım Yapılır mı?
Altına yatırım yapılır mı düşüncesi uzun yıllardır belirli zamanlarda birçok yatırımcının aklını kurcalamaktadır. Her şeye rağmen pek çok yatırımcı bu değerli emtiaya yönelerek yatırım yapmayı tercih etmektedir.
Bunun da temel sebebi, altın yatırımının yatırımcılara sağladığı çeşitlendirme, likidite gibi çok sayıda avantajlar sağlaması ve uzun vadede özellikle de enflasyona karşı bir kalkan görevi görmesidir.
Altın ve hisse senetlerinin ters yönlerde hareket ettiği iddiası hala sorgulamaya açık olsa da, altın yatırımı yapmanın krizlere karşı uygulanabilir bir korunma görevi sağladığı defalarca kez kanıtlanmıştır.
Enflasyonun artış gösterdiği ve bir ülke ekonomisinin çalkantıya girdiği durumlarda, altına yatırım yapılmalı sorgulamasına başlamak için en uygun zamanlardan biri olduğunu söylemek gerekmektedir.
Bu kılavuzda, altına yatırım yapılır mı sorusuna ve altın yatırımı için uygun zamanın nasıl anlaşılabileceğine ilişkin birtakım unsurlardan bahsedeceğiz. Anlatı sonrası altın yatırımının ne zaman yapılabileceğini öğreneceğinizi umuyoruz.
İçindekiler
Altın Yatırımı İçin En Uygun Zaman Nedir?
Altının net bir döngüsel bileşeni vardır. Altın, özellikle yüksek enflasyon dönemlerinde veya dolar değer kaybettiğinde daha iyi performans göstermektedir.
Hatırlatmak gerekirse, belirli zamanlarda bu korelasyon bozulsa da, dolar altın ile ters yönde hareket etmektedir. Öyle ki olağan piyasa koşullarında dolar düşünce altın fiyatları yükselmektedir. Bunun tam aksine, dolar yükseldiğinde ise altın fiyatları düşmektedir.
Aynı şekilde, resesyon veya ekonomik durgunluk endişesi olduğunda ve borsada keskin düşüşler yaşandığında da altın yükselme eğiliminde olmaktadır. Bu döngü de çoğunlukla yıl boyunca tekrarlanmaktadır.
Altının fiyatının yükseldiği ve düştüğü bazı belirgin aylar vardır. Başka bir deyişle, yılın belirli zamanlarında altın almak diğer aylara kıyasla daha iyi olmaktadır. Bu anlamda da özellikle yaz döneminin ilk ayları genellikle altın piyasasına girmek için elverişli olmaktadır.
Bu mevsimsellik, başka dış unsurlar olsa da, altın yatırımı yapmak için en uygun zamanlara işaret etmektedir. Altının fiyatı belirsizlik zamanlarında genellikle daha yüksektir, ancak ekonomi iyi gittiğinde veya doların güçlü olduğu dönemlerde daha düşüktür.
Örneğin, geçtiğimiz yıllarda pandemi sonucu tüm dünyanın içine düştüğü resesyon, mevsimsellik faktörünün yanı sıra altının da hızla yükselmesine ve 2020’de ons başına 2000 doları aşarak tüm zamanların en yüksek seviyelerine ulaşmasına neden olmuştu.
Bu değerli metalin fiyatını etkileyen çeşitli unsurlar da bulunmaktadır. Bunlar hakkında daha fazla bilgi almak için altın fiyatlarını etkileyen faktörler makalemize göz atmanızı öneririz.
Altına Yatırım Yapılır mı?
Dünya ve ülke genelinde içerisinde bulunulan zor durumlar göz önüne alındığında, altına yatırım yapmak için doğru bir zaman olduğunu söylemek mümkün olabilmektedir.
Altının, kriz dönemi yatırımları ile ilişkili olduğu bir sır değildir. Öyle ki gerek Türkiye özelinde gerekse de dünya genelinde yaşanan pandemi, geniş siyasi bölünmeler, küresel gerilimler ve yükselişe geçen hükümet bütçe açıkları bu değerli emtiaya yatırımın mantıklı olabileceğine işaret etmektedir.
Altına yatırım yapmak için uygun bir zaman olup olmadığını görmek için bazı referansları dikkate almak önemlidir. Bunların en başında da altının uzun vadedeki genel seyrine bakmak gerekmektedir. Örneğin, altın 10 yıllık grafik incelendiğinde, bu değerli metalin uzun vadede yükseldiği görülmektedir.
Öte yandan, dünyanın önde gelen kuruluşlarının tahminlerine bakmak da dikkate değer olacaktır. İçerisinde bulunduğumuz 2021 yılının sonlarına yaklaşırken, özellikle uzun vade düşünüldüğünde, 2022 altın fiyat tahminleri dikkate alınmalıdır.
Avrupa merkezli finans kuruluşlarından biri olan Societe Generale, 2022 yılında altın fiyatlarının ortalama 1750 dolar seviyesinde olacağını tahmin etmektedir. Kısacası kuruluş, altın fiyatlarına yönelik tahmininde düşüş beklemektedir.
ABD’nin önde gelen finans kuruluşları arasında yer alan JP Morgan’ın analistleri ise 2022’de altın fiyatlarının 1.304 dolar seviyesine gerileyeceğini tahmin etmektedir.
Altın fiyatlarına yönelik bir başka dikkat çekici tahmin de 2008 krizini öngören ünlü ekonomist John Paulson tarafından yapılmıştır. Paulson, altını adeta överek her zaman olduğu gibi enflasyon döneminde sığınılacak tek liman olduğu ifade etmiştir.
Altın Yatırımı Yapmak İçin Nedenler
Altın yatırımı yapmak için birçok neden bulunmaktadır. En başta da uzun vadeli bir hedge olarak altın yatırımı yapmak için dikkate değer pek çok nedeni arka arkaya sıralamak mümkün olmaktadır.
Altın Enflasyona Karşı İstikrarlıdır
Altın, enflasyona karşı koruma kalkanı görevi görmesi bakımından önemli bir yatırım tercihi olarak karşımıza çıkmaktadır. Çünkü altın enflasyon zamanlarında çoğu durumda iyi tepki vermektedir.
Bunun anlamı, enflasyon ve deflasyon ortaya çıktığında, altının doğru bir yatırım tercihi olacağıdır. Güvenli liman olarak da adlandırılan altın, enflasyon gibi paranın değer kaybettiği zamanlarda nakde nazaran daha istikrarlı bir seçenek olarak karşımıza çıkmaktadır.
Belirsizliklere Karşı Korumaktadır
Altın birçok belirsizlik durumlarına karşı yatırımcıları korumaktadır. Karşılaştırma yapmak gerekirse hisse senetleri ve tahvil gibi yatırımlar istikrar aramaktadır. Belirsizlik hallerinde ise bu tür yatırımlar genellikle değişken olmaktadır.
Buna karşın, altın yatırımı belirsizlik zamanlarında, ön plana çıkmaktadır. Altın, küresel çalkantılar, savaş tehditleri veya başta petrol olmak üzere büyük emtia kesintilerinin vuku bulduğu zamanlarda yükselme eğilimi göstermektedir.
Örnek vermek gerekirse, koronavirüs pandemisinin başlangıcından bu yana altın fiyatları dikkate değer düzeyde yükseliş göstermiştir. Tarihsel olarak altın fiyatları 2020 yılının başında 1.520 dolardan seviyesinden yaklaşık olarak yüzde 25’lik yükselişle 1.900 dolara seviyelerine kadar artmıştır.
Çeşitlendirme Yapmak İçin Doğru Bir Tercihtir
Altın, tüm alternatif yatırımların en alternatifi olarak karşımıza çıkmaktadır. Portföy yöneticileri ve yatırım danışmanları çoğu zaman hisse senetleri ve tahvillere ek olarak çeşitlendirme yapmak için altını önermektedir.
Altın, her zaman olmasa da genellikle hisse senedi ve tahviller gibi geleneksel yatırımlardan bağımsız hareket etmektedir. Özellikle de belirsizlik zamanlarında ön plana çıkmaktadır. Hisse senetleri ve tahviller, belirsizlik dönemlerinde düşüşe geçebilirken, altın çoğu zaman bunun üzerinde büyüme kaydetmektedir.
Söz gelimi, portföy çeşitlendirmesi için altın doğru bir tercih olabilmektedir. İşte bu nedenle de portföyde altın için alınacak küçük bir pozisyon, geleneksel varlık fiyatlarındaki düşüşe yönelik dengeleme sağlayabilmektedir.
Altına Yatırım Yapmanın Birçok Yolu Bulunmaktadır
Altın yatırımı yapmayı düşünen yatırımcılar için birçok seçenek bulunmaktadır. Altın fonları, altın hesabı, doğrudan fiziki altın alımı veya altın ile ilgili işler yürüten şirketlere ait hisse senetleri alımı bu seçenekler arasında yer almaktadır.
Ek olarak, altın yatırımı için vadeli işlemler gibi farklı alternatifler de vardır. Vadeli işlemler piyasasında kaldıraç kullanımı avantajı ile çeşitli yatırım stratejileri kullanmak mümkündür. Ancak kaldıraç ve vadeli işlemlerin risk barındırdığını da belirtmeden geçmemek gerekmektedir.
Bu açılardan değerlendirildiğinde altına yatırım yapmak için yatırımcıların birçok seçenek arasından seçim yapması mümkün olabilmektedir. Öte yandan, fiziksel olarak alım yapmayı düşünüyorsanız, yatırım için hangi altın alınmalı makalemizi incelemenizi tavsiye ederiz.
Sonuç: Altına Yatırım Yapılmalı mı?
Bir yatırımcı olarak piyasayı inceleyip altın almak için doğru bir zaman olduğuna inanıyorsanız, en başta dikkatli olmanız gerekmektedir. Çünkü oynaklığı ve mevcut fiyat seviyesi nedeniyle, portföyünüzde titiz bir ayarlama yapmanız önemlidir.
Portföy yöneticileri ve yatırım danışmanları, bir yatırımcının portföyünün maksimum yüzde 5 ile yüzde 10’u geçmeyecek şekilde altın alımı yapmaları gerektiğini tavsiye etmektedir.
Bu bağlamda, piyasa şartlarında halihazırdaki koşulların tahminlere yönelik kötüye gitmesi durumunda altın yatırımı, ihtiyaç duyulan koruma görevini sağlayabileceği gibi aynı zamanda potansiyel kayıpların da önüne geçilmesine mümkün mertebe yardımcı olacaktır.