Bitcoin’e Yatırım Yapmak İçin Doğru Zaman Mı?
Bitcoin fiyatları geçen yıl ocak ayından aralık sonlarına kadar yaklaşık yüzde 2.000’in üzerinde artış gördü. Yılın başında bu kripto parayı satın alan şanslı bir yatırımcı, çok kısa bir sürede hemen hemen başka herhangi bir yatırım aracından elde etmenin imkansız olduğu bir kazanç elde etmiş oldu.
Bitcoin’in artan değerine yönelik çıkan haberler, dünya çapına hızla yayılmış durumda.
Sadece bitcoin değil, kripto para piyasasının tamamı son zamanlarda küresel finans basınındaki tüm başlıkları kapıyor.
Merkezi San Francisco’da bulunan dijital para birimi borsası Coinbase, şu anda 13 milyondan fazla kullanıcıya sahip. Belirli bir arama teriminin ne sıklıkla ve hangi yoğunlukla arandığını görmemize imkân veren Google Trendler’e göre de “kredi kartı ile bitcoin satın al” sözcükleri tarihi zirve noktasında.
Peki, bitcoin’in yükselen popülaritesinin ardında ne var? Cevap basit, yükselen fiyatların çekiciliğine karşı koymak zor ve neredeyse imkânsız:
Asıl soru şu: fiyatlar bir bu kadar daha yükselmeye devam edecek mi? Bu soru finans dünyasındaki uzmanları ikiye ayırmış durumda. Fakat çoğu uzman, bitcoin fiyatlarının daha fazla yükseleceğini düşünmüyor. Bir yandan da kripto para piyasası değerini katlarken, yeni yatırımcılar çekmeye devam ediyor.
Tüm bunlar, yatırımcıların bir sonraki finansal balona mı yoksa devrim niteliğindeki bir dijital para biriminin olgunlaşmasına mı tanıklık edeceklerini sorgulamalarına ve şu anda bitcoin’e yatırım yapmak için iyi bir zaman olup olmadığını merak etmelerine neden oluyor.
İçindekiler
Dijital Altın Bitcoin
Fundstrat Global Advisors isimli bağımsız bir araştırma şirketinin ortağı ve başkanı olan Thomas Lee, bitcoin’in “yeni altın” olduğunu düşünüyor.
Lee’nin kusursuz bir kariyer geçmişi var: o, 2007’den 2014 yılına kadar ünlü yatırım bankası JP Morgan’ın ana hisse senedi stratejisti olarak görev aldı. Daha öncesinde de bir başka ünlü yatırım bankası Salomon Smith Barney’de genel müdürlük yaptı.
Lee’ye göre, Y jenerasyonu (1990’ların ortalarından 2000’lerin başına kadar doğanlar), bitcoine altından daha fazla güveniyor. Lee, dünya çapındaki mevcut altın yatırımlarının sadece yüzde 5’inin dahi bitcoine yönlendirilmesi durumunda, kripto paranın değerinin 25.000 dolara yükseleceğini düşünüyor.
Lee, “…yüzde 5 çok küçük bir oran gibi görünüyor. (Altından bitcoine geçiş) diyelim ki yüzde 10 veya yüzde 15 olsun. O halde bitcoin 100.000 doları rahatlıkla geçebilir” diyor.
Bitcoinin spekülatif bir varlık olduğunu savunan kuşkuculara da değinen Lee, bu hatanın bitcoinin bir para birimi olarak düşünülmesinden kaynaklandığını söylüyor. Bitcoinin altına alternatif olarak görülmesi gerektiğini belirten Lee, bunun bir dijital değer deposu olduğunu ifade ediyor.
Standpoint Research’ün kurucusu Ronnie Moas, Lee’den daha da yüksek bir tahminle bitcoinin 300.000 ila 400.000 dolara ulaşacağını ve “dünyanın en değerli para birimi” haline geleceğini düşünüyor.
Küresel Çapta Artan Talep
ABD merkezli en büyük bitcoin borsası olan Coinbase, yine ABD’nin önde gelen yatırım aracısı Charles Schwab’dan daha fazla kullanıcıya sahip. Ekim ayı verilerine göre, Coinbase, Charles Schwab’ın 10.6 milyonluk yatırımcı listesine karşı 11.7 milyon yatırımcıya/kullanıcıya sahipti.
Öte yandan, Charles Schwab’ın kullanıcı tabanını yüzde 5 oranında artırması bir yılını alırken, Coinbase’in kullanıcı tabanını yaklaşık yüzde 10 artırması sadece 15 gününü aldı. (Ayrıca, bakınız: Kripto Para Piyasasındaki Coinbase Etkisi)
Bununla birlikte, çok şaşırtıcı başka veriler de var. Mesela ABD, bitcoinin işlem hacminde dünya lideri değil. Küresel piyasadaki yüzde 58’i temsilen liderlik Japonya’nın elinde. Şu anda Japonya’da yaklaşık 11 lisanslı bitcoin borsası var, ülkenin en büyük borsalarından birisi olan bitFlyer, 800 binden fazla kullanıcıya sahip.
ABD bitcoin işlem hacminin yüzde 27’sini oluşturuyor, fakat bu oranın ABD’deki bitcoin yatırımcılarının artmasına paralel olarak değişeceği söylenebilir.
Küresel çapta bitcoine olan talep arışının kuşkusuz ki bir diğer güçlü nedeni de kripto paranın vadeli işlemlerinin (CBOE ve CME) başlatılması oldu. Bu gelişme, kurumsal yatırımcıların dijital para birimine yatırım yapabilmelerini kolaylaştırdı. Birçok piyasa analisti de bu gelişmeyi bitcoinin meşrulaştırılması yolunda önemli bir adım olarak nitelendirdi.
Para Birimi Mi, Değil Mi?
Bitcoin savunucularının büyük kısmı, bu kripto parayı bir Türk lirası, ABD doları ya da Japon yeni gibi bir para birimi olarak görüyor. Ancak başlıca fark, bitcoinin itibari bir para (farklı bir deyişle devletlerce resmi) olmaması. Bitcoin bunun aksine, internet ağlarında bulunan ve devletlerin merkez bankaları gibi güçlü otoritelere karşı müdahalelere kapalı bir para birimi.
Bitcoin savunucuları, devletlerin karşılığı olmadan herhangi bir miktarda para basabileceğini söylüyor, ancak bitcoine bu denli bir müdahalenin söz konusu olamayacağını belirtiyor. Dolayısıyla, mesela bir ABD doları ya da diğer itibari para birimlerine kıyasla bitcoinin daha güvenilir olduğu savunuluyor.
Bununla birlikte, LGT Vestra isimli varlık yönetim şirketinin ortağı olan Duncan Carmichael-Jack gibi bitcoin karşıtları, kripto paranın bir “para” olarak kabul edilemeyeceğini belirtiyor. Zira günümüz dünyasında, onunla bir borsada alım-satım yapmak dışında herhangi bir şey satın alınamayacağı iddia ediliyor.
OCBC bankasının Varlık Yönetimi Başkan Yardımcısı Vasu Menon da dahil olmak üzere finansal hizmetler sektöründe çalışan birçok kişi benzer görüşleri sıklıkla dile getiriyor.
Peki ya ‘Spekülatif Balon’ Dedikleri Şey?
Yale Üniversitesi kıdemli araştırmacısı ve eski Morgan Stanley baş ekonomisti Stephen Roach, bitcoinin “tehlikeli spekülatif bir balon” olduğunu düşünüyor. Roach, “(Bitcoin) çakılacak ve en çok zararı yatırım yapan son kişi görecek” diyor.
Roach bu görüşün ardındaki tek isim değil. Birçok analist, bitcoin fiyatlarının yükselişini, alelade yatırımcıların büyük miktarda paralar kaybettiği yakın tarihli balonlarla karşılaştırıyor. 1990 yılının sonlarında yaşanan dot-com balonu, teknoloji şirketlerini kapsayan NASDAQ bileşik endeksinin yüzde 50’den fazla düşmesi ile sonuçlandı. Örneğin bu süre zarfında bilgisayar ve yazılım üreticisi Microsoft 240 milyar dolara yakın değer kaybetti.
Şu an bitcoinin en sağlam destekçileri dahi bu kripto paranın faydaları ve fiyatının neden yukarıya doğru yol aldığını açıklamakta biraz da olsa zorlanıyor. Onların tek söylediği, değerlerin yükselmeye devam edeceği ve herhangi bir kripto paraya sahipseniz, “hodl” yapmaya devam etmeniz gerektiği. Kripto para dünyasında popüler bir terim olan “Hodl” sözcüğü, yanlış yazılan “hold” (tut) anlamına geliyor.
Belki bu noktada “fear of missing out” (fırsatı kaçırma korkusu) sözcüğünün kısaltılmış hali olan “FOMO” terimini de bilmek gerekiyor. Zira yatırımcı kararının arkasındaki anahtar faktörlerden ve yatırım için doğru zamanı kollamaya neden olan dürtülerden birisi de bu.
Henüz bitcoin satın almadıysanız ve piyasaya şimdi girmek istiyorsanız, yalnızca risk sermayenizi (yani kaybetmeyi göze alabileceğiniz parayı) kullanmanız şu anda verilebilecek en ideal tavsiye olacaktır. Çünkü er ya da geç ya bir devrime şahitlik edeceğiz ya da yeni bir çöküşe tanık olacağız. Bitcoin için bu işin orta bir yolu yok gibi gözüküyor.