Bitcoin bizi de zengin eder mi?
Kripto para birimi Bitcoin, son yıllarda tüm dikkatleri üzerine topluyor. Çıkış yaptığı 2009 senesinden sonraki birkaç yıllık süreçte Derin Web’in illegal para birimi olmaktan oldukça uzaklaştı.
Günümüzde Bitcoin artık hem yasal bir ödeme aracı hem de yükselen değeriyle popüler bir yatırım alternatifi olarak görülüyor. Hizmet ve ürün sağlayıcı önemli şirketlerin Bitcoin’i ödeme yöntemi olarak kabul etmeleri ve birçok ülkenin yasal olarak tanımaya başlamasıyla bu kripto para birimi her anlamda yükselişini sürdürüyor.
Peki, Bitcoin’de hala fırsat var mı ve bu yönde bir yatırım bizi de zengin eder mi?
Dünyada bilinen en ünlü Bitcoin zenginleri
Kimin ne kadar Bitcoin’e sahip olduğunu bilmemize imkân yok. Tabii ki onlar açıklamadığı ya da kaynaklarla bir şekilde elde edemeyeceğimiz sürece. Winklevoss Kardeşler, Dave Carlson ve Tony Gallippi (fotoğraftaki sırayla) şu anda bilinen en ünlü bitcoin zenginleri arasında yer alıyor. Onları biraz tanıyalım.
Cameron & Tyler Winklevoss. Geçen yılının Bitcion haberlerinde hiçbir Bitcoin milyoneri Facebook’un kuruluşu sırasında Mark Zuckerberg ile yaşadıkları tartışma ile ünlü olan ikizler Cameron ve Tyler Winklevoss kadar boy göstermedi. Sosyal Ağ filmini izlediyseniz bu kardeşleri Zuckerberg’e açtıkları davadan hatırlarsınız.
İkili bir zamanlar tüm Bitcoin piyasasının %1’lik kısmı olan 1.5 milyon bitcoin gibi bir miktara sahip olmalarıyla övünüyorlardı. Her ne kadar birden fazla hesap sahibi olmaları mümkün olsa da o kadar Bitcoin’e sahip olmaları pek mümkün değil zira Bitcoin piyasasında en çok Bitcoin’e sahip olan beş hesabın toplam değeri yaklaşık 510.000 Bitcoin.
Winklevoss kardeşler 2015 yılında elektronik döviz bürosu olan Gemini’yi, ardından da Bitcoin odaklı bir yatırım fonu olan Winklevoss Bitcoin Tröst Şirketi‘ni kurdular. Abarttıkları kadar Bitcoin’e sahip olmasalar da piyasada hatırı sayılır bir konumdalar.
Dave Carlson. Yazılım mühendisliğinden Bitcoin efsaneliğine uzanan bir hikâyeye sahip olan Dave Carlson bulunduğu yere deyim yerindeyse “kaza kaza gelmiş” bir isim. Carlson, bir Bitcoin madenciliği şirketi olan MageBigPower‘ı aile evinin bodrumunda, BioInfoBank adlı Polonyalı bir araştırma şirketinden aldığı yardımla kurdu. Bugün ise Carlson’ın 185 metrekarelik, içi Bitcoin madenciliği yapan bilgisayarlarla dolu ve 30 tonluk bir soğutma sistemine sahip bir deposu var. Carlson’ın servetinin miktarı hakkındaki tahminler çok uçuk fakat kendi söylediğine göre Bitcoin’in zirve yaptığı dönemlerde aylık kazancı 8 milyon dolara kadar ulaşmış. Şimdilerde tahmin edebileceğiniz üzere bir hayli yüksek.
Tony Gallippi. Bitcoin bazlı ödeme hizmeti sağlayıcısı Bitpay‘in genel başkanı olan Anthony “Tony” Gallippi, ticaret bazlı Bitcoin hizmetlerinin öncülerinden olan bir isim. Bitpay’i 2011 yılında kurup 2014’e kadar şirketin CEO’luğunu yapan Gallippi, 2014 yılından sonra genel başkan pozisyonuna geçti. Georgia Teknoloji Enstitüsü makine mühendisliği bölümü mezunu olan Galippi, diğer Bitcoin milyonerlerinin aksine hesabının değerini halka ilan etmeyen bir isim. Fakat hesabının toplam değerinin 20 milyon doların üstünde olduğu tahmin ediliyor. Kendisinin net değeri büyük ihtimalle ciddiye alınması gerekecek bir derecede yüksek.
Bitcoin zenginlerinin en önemli ortak noktası yakaladıkları fırsatlar oldu. Henüz Bitcoin’in değeri büyük yatırım kuruluşlarının raporlarında dahi yer almazken, şu anda bu para biriminin zengin ettiği kişiler, fırsatı yakaladılar ve kabul etmek gerekir ki iyi de değerlendirmeye devam ediyorlar.
Fırsatı kaçırdık mı ya da bizim için de yeni bir fırsat var mı?
Geçtiğimiz hafta ünlü yatırım bankası Goldman Sachs’tan gelen bir rapor dikkat çekiciydi. Sachs, Bitcoin’in değerinin önce 1.857 dolara gerileyeceği ve ardından 3.212 ile 3.915 dolar arası bir değere çıkacağı tahmininde bulundu. Bitcoin şu anda yaklaşık 2 bin 300 dolardan alıcı buluyor.
Goldman Sachs dışında Standpoint Research de bitcoin’in değerinin artacağını ve 5 bin dolar seviyesine çıkacağını düşünüyor. Şirketin analisti Ronnie Moas, bunun bir sene içerisinde gerçekleşebileceğini ifade ediyor.
Tüm bunlar Bitcoin için yeni bir fırsatı işaret ediyor olabilir ama hiç kimsenin şu an için Bitcoin’in geleceğini tahmin edebilecek bir pozisyonda olmadığını da unutmamak gerekiyor. Bu hem olumlu hem de olumsuz yönde geçerli.
Yatırım noktasında ciddi olanların Bitcoin ve diğer kripto para birimlerine yönelik olumlu ve olumsuz tüm gelişmeleri takip etmesi gerekir. Spekülatif rapor ve haberlerden ziyade Bitcoin’in bir ülkede politik engelleri atlatması ya da böyle engellere takılması veya Rusya’nın Ether’i desteklemesi gibi doğrudan doğruya kripto para birimleri genelinde yaşanan “değerli gelişmeler” mutlaka izlenmeli ve kararlar buna göre verilmelidir.
Peki gerçekten Bitcoin’e inanıyor muyuz?
Şimdiye kadar portföyünde Bitcoin esamesinin okunmadığı herkes gibi bizi muhtemelen durduran şey bir “balon” ihtimali. İtiraf etmem gerekir ki yaklaşık birkaç ay öncesine kadar Bitcoin’in tamamen bir balon olduğunu ve illaki günü geldiğinde söneceğini ve bu olayın tarihe not düşüleceğini düşünüyordum.
Düşüncelerimin önemli bir kısmını bugün büyük ölçüde değiştiren şeyler; Bitcoin’i resmi olarak tanıyan ya da en azından kullanımına engel teşkil etmeyecek adımlar atan ülkeler oldu. Diğer yandan, Bitcoin’i bir ödeme yöntemi olarak kabul eden işletme ve bireylerin sayısı da arttı, normal bir para birimi için olması gereken de buydu.
Bunların çok ötesinde, politik açıdan dünyadaki tüm dengeleri değiştirebilecek Rusya (Vladimir Putin), Bitcoin’i değil ama Ethereum’u açıkça destekledi ve bu önemli gelişmenin ardından, bu zamana kadar “sanal para birimleri” olarak tanımladığım şeyler, birçoklarının çok önceden kabul ettiği “kripto para birimleri” denilen ciddiyete evrildi.
Bitcoin’in bir balon olmadığını söylemek için henüz çok erken. Çünkü bu yönde düşüncelerimizi destekleyecek malzemeler hala var. Mesela Bitcoin’in gerçek değeri hala muamma. Yapay yükselişler ve ani düşüşler Bitcoin’i bir balon olma ihtimalinden uzaklaştırmamıza çok da yardımcı olmuyor.
Yine de bahsettiğim bazı önemli gelişmeler bu para birimini biçilmiş değerden, gerçek değerine geçişini destekleyebilir ve Bitcoin’e gerçekten inanabilirsek bu geçiş süreci de bizler için fırsatlar yaratabilir.