Dropbox halka arz ediliyor! İşte tüm bildiklerimiz…
Yaklaşık on yıl kadar önce Dropbox’ı bilgisayarımızda veya dijital fotoğraf makinemizde yer açmak için görüntüleri yükleyip kaydedebileceğimiz bir yer olarak duyduk.
Yıllar geçtikçe Dropbox, kişisel fotoğrafları yüklemenin yanı sıra, aile veya arkadaşlarımızla çeşitli belgeleri yükleyerek paylaşabildiğimiz bir bulut paylaşım platformu haline geldi.
Şirket, 2007 yılında MIT bilgisayar bilimi öğrencilerinden Drew Houston ve Arash Ferdowsi tarafından tek bir amaç doğrultusunda kuruldu. Bu ikilinin Dropbox’ı kurmalarındaki temel amaç, insanlara her zaman ihtiyaç duyacakları en önemli bilgileri her cihazdan ulaştırarak hayatı daha kolay ve daha iyi hale getirmekti.
Başlangıçta, Dropbox’ın iş modeli tam da planlandığı gibi ağırlıklı olarak internet üzerinde dosya depolama hizmetiyle ilerledi. Ardından, kullanıcıların çoğu dosyaları depolama ve paylaşmanın yanı sıra, bu dosyaların üzerinde birlikte çalışabilme olanağının daha büyük bir değer olduğunu fark etti.
Böylelikle Dropbox kullanıcıları birçok fotoğrafı, çalışmaları ve belgeleri platforma yüklemeyi tercih ettiler. Kolaydı. Kesintisizdi. Ve daha da önemlisi, herkse büyük zaman kazandırıyordu.
Yıllar geçti. İşte şimdi Dropbox dev bir şirket haline geldi ve mart ayındaki ilk halka arzını gerçekleştirmek için gün saymaya başladı. Peki, Dropbox 2018’in en büyük teknoloji şirketi halka arzı olabilir mi?
Dropbox Hakkında
San Francisco merkezli şirket, ücretsiz hizmet vererek pazara girdi, ancak yıllar ilerledikçe, rekabeti sürdürmek için ücretli bir hizmet daha başlatma kararı aldı.
Ücretsiz hizmet, kullanıcıların sınırlı depolama alanından çıkana kadar kullanabildikleri ve hizmetin avantajlarını görebildikleri bir abonelik planı olarak tanımlanabilir.
Ücretsiz abonelik planında sağlanan depolama sınırı geçildiğinde, kullanıcıların aboneliklerini Dropbox’ın premium hizmetine yükseltmeleri gerekiyor. Başlangıçta belirli bir depolama sınırına kadar hizmeti kullanabildikleri için de yükseltme avantajlarını görmeleri kolaylaşıyor.
Dropbox, gelirinin yüzde 90’ından fazlasını kendi kendine hizmet veren kanallardan (uygulama veya web sitesi aracılığıyla bir abonelik satın alan kullanıcılar) elde ediyor. Şirketin şu anda dünya çapında ödeme yapan 11 milyona yakın abonesi bulunuyor.
Bununla birlikte, şirketin ücretsiz abonelik planına kayıtlı 180’den fazla ülkede 500 milyondan fazla kullanıcısı bulunuyor ve platform üzerinden 400 milyara yakın içerik paylaşılıyor.
Hali hazırda 11 milyon ücretli ve 500 milyondan fazla ücretsiz aboneye sahip olan Dropbox için bu, daha fazla büyüme potansiyeli anlamına geliyor. Şirket halka açıldıktan sonra bu sayıları kolayca artırabilir. Zira halka arzdan sonrası sadece başarılı bir pazarlama çalışmasını gerekli kılıyor.
2017 yılında şirket, bir önceki yıla göre gelirini yüzde 31 artırarak 1.1 milyar dolara çıkardığını açıkladı. Bir önceki yıl olan 2016’da şirket 844.8 milyon dolarlık bir gelir açıklamıştı.
Öte yandan Dropbox, 2016 yılında bildirdiği 210.2 milyon dolarlık net zararını da 2017’de 11.7 milyon dolara düşürmeyi başardı ki, bu gerçekten şirket için hem büyük bir başarı hem de önemli bir gelişme oldu.
Şirket henüz yıllık bazda bir kâr elde etmemesine rağmen, bu durum özellikle teknoloji hisse senedi yatırımcıları için çok büyük bir sürpriz olmayacaktır. Zira halka arz planlayan yatırım ağırlıklı teknoloji girişimlerinin çoğu zaman yıllık bir kazanç elde etmediğini biliyoruz.
Ama tabii bu, halka arz gerçekleştirecek teknoloji şirketleri için göz ardı edilmesi gereken basit bir mesele değil. Halka arz ve büyüme herhangi bir şirket için önemlidir, ancak Dropbox için hiç kuşkusuz daha önemli olacaktır.
Şöyle ki, Dropbox’ın hizmetlerini iyiden iyiye benimsetmesi ve ücretsiz abonelikten ücretli aboneliğe geçiş yapan kullanıcı sayısını artırması gerekecektir.
Sadece bu değil, aynı zamanda hali hazırda ödeme yapan abonelerine de daha fazla teşvik getirmesi ve kendisi gibi benzer hizmetleri sunan şirketlere müşterilerini kaptırmaması gerekecektir.
Daha amiyane bir tabirle, paranın akmasını sağlamak ve büyüme kaydedebilmek için Dropbox’ın hem ücretli abonelerini elinde tutması hem de ücretsiz hizmeti kullanan abonelerinin bu hizmeti bir üst kademeye yükseltmeleri için çaba sarf etmesi mutlak suretle şart olacaktır.
Pazara baktığımızda aynı işleri yapan Alphabet’in Google’ını, Microsoft’u, Amazon’u, Box.com’u ve Apple’ın iCloud’unu görüyoruz ki, bu büyük şirketler ile rekabet edememe ihtimali, Dropbox için bazı zor zamanları beraberinde getirebilir.
Dropbox’ın Halka Arzı
Dropbox 23 Mart Cuma günü Goldman Sachs, J.P. Morgan, Deutsche Bank Securities, Allen & Company, Bank of America ve Merrill Lynch gibi büyük şirketlerin öncülüğünde halka arz edilecek.
Şirketin önümüzdeki cuma günü 36 milyon hisse senedini satışa çıkarması ve hisse fiyatlarının 16 ile 18 dolar arasında değişmesi bekleniyor. Öte yandan halka arzın bir parçası olarak, Salesforce.com’un 100 milyon dolar değerinde Dropbox hisse senedi satın alacağı belirtiliyor.
Dropbox’ın halka arzı planlandığı kadar iyi giderse, şirketin yaklaşık 7,5 milyar dolarlık bir değere ulaşacağı ifade ediliyor. Evet, bu doğru: 7.5 milyar dolar.
Şimdiye kadar sadece 29 halka arz ile, halka arz piyasası için iyi bir yıl oldu. Danışmanlık firması Renaissance Capital’e göre, piyasa geçen yıla göre yüzde 61 arttı. Açıkçası, piyasa uzun zamandır beklenen bu tek boynuzlu atların (değeri 1 milyar doları aşan özel şirketler) bazılarını halka açık olarak görmeye çoktan hazır. Yine aynı şekilde bir başka tek boynuzlu olan Spotify’ın da bu yıl (2 Nisan’da) halka arz edileceğini not düşelim.
Dropbox’ın ve Spotify’ın halka arzı, aynı zamanda bu şirketlerin mevcut değerlemelerinin ne denli yerinde olup olmadığının da önemli bir testi olacak. Zira hala halka açılmayan 1 milyar doların üzerinde 100’den fazla şirket var ve bu şirketler Dropbox’ın ya da Spotify’ın halka arzında başarı görürse, kendi halka arzlarını değerlendirmeye başlayabilirler.
Bu arada, halka açılıncaya kadar geçen haftadan biraz daha uzun bir süredir Dropbox, yatırımcıları hisse senetlerinin satın almaya değer olduğuna ikna etmek için gayretle çalışıyor. Birçoğu şirketin hisselerini son yıllarda sürekli olarak yükselmeye devam eden Facebook ile karşılaştırıyor.
Dropbox, Snap Inc. ile karşılaştırılmak istemiyor, çünkü bu tahmin edebileceğiniz gibi şirketin kendi halka arzına gölge düşürebilir. Hatırlatmak gerekirse, Snap’in hisseleri, geçtiğimiz yılki halka arzından bu yana yüzde 34 geriledi. Haliyle sadece Dropbox değil, hiçbir şirket şu anda Snap’le kıyaslanmak istemiyor.