Borsa

Kahvenizi Alın Gelin Ünlü Kahve Zincirine Yatırımı Konuşuyoruz: Starbucks Hisse Senedi Nasıl Alınır?

ABD merkezli ünlü kahve mağazaları zinciri Starbucks (NASDAQ: SBUX), 1990’lı yıllardaki hızlı yükselişiyle devleşti ve yerel bir konseptten küresel bir markaya dönüştü. Koronavirüs pandemisinin kısıtlama etkilerine rağmen, şirketin değeri, 23 milyar doları aşan yıllık satışlarla yaklaşık 119 milyar dolara ulaştı.

Şirket koronavirüs salgınından önemli ölçüde etkilenmeye devam etse de beklenenden daha hızlı iyileşme ve olası erken normale dönüş gibi tahminler sayesinde biraz destek buldu. Böylece pandemi olumsuzluklarına rağmen son çeyrekte beklentileri aşan sonuçlar bildirdi.

Starbucks hissesi almak istiyor ve yatırım portföyünüzde bu dev kahve zincirine yer açmak istiyorsanız, sizler için Starbucks hisse senedi nasıl alınır anlatıyoruz. İçeriğimizde şirkete dair genel bir bakış ve Starbucks hisselerinin portföyünüzde en doğru şekilde nasıl yer alabileceği gibi birtakım değerlendirmeleri de bulabilirsiniz.

1. Starbucks’ı Tanımaya Başlayın

İlk kahve mağazasını Seattle, Washington’da 1971 yılında açan Starbucks, bir kahve perakendecisi olarak faaliyet gösteriyor. Şirket şu anda 80 pazarda 30.000’den fazla perakende mağazaya sahip.

Starbucks mağazaları, kahve ve çay içecekleri, paketlenmiş kavrulmuş tam çekirdek ve öğütülmüş kahveler, tek servislik ve içime hazır kahve ve çay ürünleri, meyve suları ve şişelenmiş su gibi ürünlerin satışını yapıyor.

Ayrıca Starbucks mağazalarında hamur işleri, kahvaltılık sandviçler ve öğle yemeği gibi taze yiyecek ve atıştırmalık ürünler de satılıyor; çeşitli gıda ürünlerinin yanı sıra kulplu bardaklar gibi eşyalar, içecek yapma ekipmanı ve aksesuarların satışı da yapılıyor.

Starbucks, dört segmentte faaliyetlerini sürdürüyor. Amerika; Avrupa, Orta Doğu ve Afrika; Çin / Asya Pasifik; ve Kanal Geliştirme bu segmentleri oluşturuyor. Bu noktada, Kanal Geliştirme segmenti üzerinde durmanın önemli olduğunu düşünüyoruz. Zira şirket, Kanal Geliştirme segmentinde sessiz sedasız devasa bir kâr tabanı oluşturuyor.

Şirketin Kanal Geliştirme segmentini, kavrulmuş tam çekirdek ve öğütülmüş kahveler, birinci sınıf Tazo çayları, Starbucks ve Tazo markalı tek servislik ürünler, Frappuccino, Starbucks Doubleshot ve Starbucks İçecekler gibi çeşitli içime hazır içecekler oluşturuyor. Bu ürünler, Starbucks mağazaları dışındaki perakendecilerde satılıyor. Örneğin, bugün Migros ya da CarrefourSA gibi marketlerde içime hazır kutularda satılan Starbucks kahvelerini satın almanız mümkün olabiliyor.

Genel olarak, Kanal Geliştirme segmenti Starbucks’ın perakende kahve operasyonları dışındaki satışlarına odaklanıyor. Şirket, salgından oldukça ağır bir şekilde etkilendi ve dünya çapındaki kısıtlamalar nedeniyle mağazalarındaki satışlar geriledi.

Bu bağlamda, kısıtlamaların devam etmesi halinde şirket Kanal Geliştirme segmentine daha fazla odaklanmak zorunda kalabilir, ki rakiplerine kıyasla elinde böyle bir alternatif olduğu için oldukça şanslı olduğunu söylemek gerekiyor. Bu nedenlerden dolayı bir yatırımcı olarak araştırmalarınızı yaparken şirketin Kanal Geliştirme segmenti üzerinde bilhassa durmanız gerektiğine inanıyoruz.

2. Bu Yeterli Değil, Şirketi Biraz Daha Tanıyın

Niyetiniz Starbucks hissesi almak olsun ya da olmasın fark etmeksizin, herhangi bir hisse senedini satın almadan önce şirketleri nicel ve nitel yönlerden araştırmanız gerekiyor. Bunu nasıl yapacağınızı bilmiyorsanız, şirket araştırma rehberine göz atabilirsiniz.

Hepimizin bildiği kazanç, net gelir ve fiyat-kazanç oranı gibi faktörler nicel faktörler arasında yer alıyor. Şirketin yönetim kadrosu, nasıl para kazandığı ve rekabette avantaj yaratacak herhangi bir özelliğinin var olup olmadığı ise her yatırımcının olumlu cevaplar alması gereken nitel faktörleri oluşturuyor.

Araştırmaya konu bir şirketin, nitel faktörler arasında kabul ettiğimiz rekabette avantaj yaratacak herhangi bir özelliğinin var olup olmadığı dikkate değerdir. Peki, Starbucks’ın rekabette avantaj yaratacak herhangi bir özelliği var mı?

Bu sorunun cevabı kesinlikle evet. Çünkü Starbucks, teknolojiye yaptığı yatırımlarla rekabette önemli bir avantaj sağlıyor. Henüz çok iddialı bir görüş olabilir ancak, Starbucks’ın dev bir kahve dükkanları zinciri olmasının yanı sıra “küçük bir teknoloji şirketi” olduğunu da söylemek gerekiyor.

Starbucks’ın teknoloji yatırımları kesinlikle es geçilmemeli. Öyle ki şirket, teknoloji odaklı yatırımlar yapmaya devam ederken bu alanda çeşitli projeler üretmeyi sürdürüyor. Örneğin, rekabette avantaj sağlayıp dijital tüketici deneyimini sürdürmek için Starbucks Rewards sadakat programını kullanıyor ve finansal teknolojilere de odaklanıp Mobile Order & Pay gibi öncü projeleri hayata geçiyor.

Bütün bunlara ek olarak Starbucks, karmaşık iş sorunlarını çözmek için verileri, algoritmaları ve makine öğrenimi ile yapay zeka tekniklerini kullanarak veri bilimi ve IoT olarak bilinen nesnelerin interneti teknolojilerini de kullanıyor. Şirket bu teknolojileri müşterileri kişiselleştirilmiş promosyonlar ya da tekliflerle hedefleme, ürün yaratma, dinamik menü oluşturma ve gayrimenkul planlaması geliştirme gibi amaçlar doğrultusunda kullanıyor.

Starbucks’ın rekabet avantajı için veri ve yapay zeka teknolojilerini nasıl kullandığını daha iyi anlatabilmek için gayrimenkul planlaması ve ürün geliştirmeyi ele alalım.

Gayrimenkul planlamasından başlayalım. Starbucks gibi bir şirket için mağazaların doğru yerlere açılabilmesi ve satış yaparak kâr elde edebilmesi oldukça önemlidir. Peki öyleyse şirket bu önemli seçimleri nasıl yapıyor?

Starbucks mağazasının nerede açılması gerektiği karmaşık bir veri analizi parçasından oluşuyor. Şirket, mağaza planlaması için yapay zeka desteği ile bir konum hakkındaki ekonomik tüm faktörleri modelliyor. Bunlar arasında nüfus, gelir seviyeleri, trafik, rakip varlığı vb. yer alıyor. Bu modelleme potansiyel gelirleri, kârları ve ekonomik performansın diğer yönlerini tahmin etmek için kullanılıyor.

Starbucks, ürün geliştirmesi yaparken ya da yeni ürünler ortaya koyarken de teknolojiden yararlanıyor, özellikle de veri analiz ve işleme teknolojisinden. Şirket bunu yaparken dünya çapındaki binlerce mağazasında gerçekleşen satış işlemleri ve milyonlarca abonesi bulunan sadakat programı verilerini kullanıyor. Bu verilerden elde edilen bilgilerle mevcut ürünleri geliştirip yeni ürünler oluşturabiliyor.

Hisse senetleri üzerine hazırladığımız tüm içeriklerde şirketleri derinlemesine araştırıyor ve her bir bilgi parçasını kontrol etmeye çalışıyoruz. Starbucks ve şirketin teknoloji çalışmaları hakkında hala yazıp anlatabileceğimiz çok şey var. Konupara’da kendi araştırmanızı kendiniz yapmanız gerektiğini ve bunun ne kadar önemli olduğunu sıkça vurguluyoruz, bu nedenle Starbucks’ı araştırma işinin devamını sizlere bırakıyoruz.

3. Starbucks’ın Finansal Durumunu İnceleyin

Starbucks hiç kuşkusuz salgından en büyük yara alan şirketlerden biri oldu. Çin’de başlayan ve ardından dünyanın birçok ülkesinde başlatılan kısıtlamalar sonucu mağaza kapanışları, şirkete sert vurdu. Evden çalışanlar ve daha az işe gidip gelenler de Starbucks’ın işini olumsuz etkiledi. Zira birçok kahve mağazası, insanların işe giderken kullandıkları güzergahlarda veya merkezi semtlerde bulunuyor.

Bu arada, salgın Starbucks gibi birçok şirketi olumsuz etkilese de bazı şirketlerin yıldızını parlattı ve yeni yatırım fırsatlarını ortaya çıkardı. Video konferans yazılım şirketi Zoom da yıldızı parlayan şirketler arasında konumlandı. Eğer ilgileniyorsanız, Zoom hisse senedi üzerine yazdığımız makalemize göz atabilirsiniz.

Starbucks’a geri dönecek olursak koronavirüs salgının etkileri şirketin son üç çeyrekteki sonuçlarının yanı sıra 2020 mali sonuçlarına da yansıdı. Starbucks için mali yıl 27 Eylül 2020 tarihinde sona erdi ve şirket 23,5 milyar dolar gelir bildirdi. Bir önceki yıl 26,5 milyar dolar gelir bildiren şirket için bu, gelirlerde yüzde 11,3 oranında bir düşüş anlamına geliyor.

Hisse başına seyreltilmiş kazanç 2019’da 2,92 dolar seviyesindeydi, 2020’de ise 0,79 dolara geriledi. Şirketin faaliyet kar marjı 2019’da yüze 15,4 iken 2020’de yüzde 6,6’ya düştü ve bu da kârlılığın keskin bir şekilde düşmesine neden oldu.

Peki, Starbucks için tünelin sonunda ışık var mı? Starbucks’ın rekabette avantajlı ve son derece dayanıklı bir şirket olduğunu söylemek gerekiyor. Her şeyden önce, salgın Starbucks’ı diğer birçok işletme gibi mağazalarını kapatmaya zorladı ve bu da gelir üzerinde çok büyük bir olumsuz etki yarattı. Fakat Starbucks için durum son birkaç ayda tekrar pozitif yönde değişti. Dördüncü çeyreğin sonunda, küresel şirket tarafından işletilen mağazaların yaklaşık yüzde 98’i yeniden açıldı. Amerika Birleşik Devletleri ve Kanada’daki mağazaların ise yaklaşık yüzde 97’si ve Çin ve Japonya’daki mağazaların da yüzde 99’u yeniden açıldı.

Dünya çapında aşılama çalışmalarına başlayan birkaç ülke göz önüne alındığında, 2022 yılından itibaren bunun artık bir sorun olmayacağı konusunda belki biraz da olsa iyimser olabiliriz. Mağazalar yeniden açıldığında, sosyal mesafe önlemleri azaldığında ve tüketici alışkanlıkları ve harcamalar normale döndüğünde Starbucks’ın finansal performansında toparlanma görmemiz mümkün olabilir.

Starbucks’ın finansal durumunu derinlemesine analiz etmek, gelişmeleri ve basın bültenlerini okuyup kontrol etmek için şirketin yatırımcı ilişkileri sayfasını kontrol edebilirsiniz. Ayrıca, eğer bu konuda hizmet sağlıyorlarsa, şirkete ait finansal raporlara, gelişme ve haberlere çalıştığınız aracı kurumun bültenlerinden de ulaşabilirsiniz.

4. Starbucks Hisselerinin Portföyünüzdeki Olası Yerini Düşünün

Starbucks hisselerinin portföyünüzde nasıl yer alacağını düşünmeye vakit ayırmanız gerekiyor. Çünkü portföyünüzün tamamını, yalnızca Starbucks gibi, hisse senetlerinden oluşturmanız riskinizi artırmış olacaktır. Bu nedenle portföyünüzün hisse senetlerinin yanı sıra tahviller gibi daha güvenli yatırımları da içerecek şekilde çeşitlendirilmiş olması gerekiyor.

Bu aşamada gelirinizi, beklentilerinizi, hedeflerinizi, portföyünüzdeki mevcut dağılımı ve dengeyi hesaba katarak Starbucks hisselerinin gerçekten portföyünüzde yer alıp almaması gerektiğini kararlaştırmalısınız. Ayrıca, yatırımlarınızı yalnızca belirli birtakım yüksek büyüme oranına sahip (ve potansiyel olarak yüksek riskli) hisse senetlerine maruz bıraktıysanız portföy çeşitlendirmesi yapmayı düşünmeniz iyi bir fikir olacaktır.

Dikkate almanız gereken başka bir şey de zamandır. Starbucks hissesi almak için ayırdığınız paraya beş yıl veya daha kısa bir süre içinde ihtiyacınız olacak mı? Eğer öyleyse, büyük olasılıkla Starbucks hissesi almak iyi bir fikir olmayacaktır çünkü olası bir piyasa çöküşünde kayıplarınızı telafi etme şansınız azalacaktır. Üstelik salgının seyrini göz önüne aldığımızda bu, Starbucks hisseleri için göz ardı etmemeniz gereken bu konudur.

Doğru bir yatırım kararı vermenin en iyi yolu, mevcut finansal durumunuzu ve finansal hedeflerinizi net bir şekilde anlamaktan geçiyor. Starbucks’a yatırım yapmanın genel finansal planınıza hala uygun olduğunu düşünüyorsanız, o halde okumaya devam edebilirsiniz.

5. Starbucks Hissesi Almak İçin Yatırım Hesabı Açın

Starbucks Nadaq’ta işlem görüyor. Bu nedenle yurtdışı hisse senedi alımı için dünyadaki birçok farklı borsada işlem yapma olanağı sağlayan bir aracı kurumdan yatırım hesabı açmanız gerekiyor. Dünya genelinde birçok farklı borsada hisse senedi alım satım işlemleri yapmanıza olanak sağlayan yerli aracı kurumların listesine buradan ulaşabilirsiniz.

Yatırım hesabınızı açmadan önce aceleci olmamanız gerekiyor. Çünkü yurtdışı hisse senedi alım satım işlemleri genel olarak birçok aracı kurum tarafından sağlanıyor olsa da komisyonlar, hesap açılış alt limitleri, müşteri desteği ve sağlanan ek hizmetler aracı kurumlara göre değişiklik gösterebiliyor. Bu açıdan yatırım hesabı açmadan evvel iyi bir araştırma yapmanızı tavsiye ediyoruz.

6. Starbucks Hisselerini Satın Almaya Başlayın

Yatırım hesabınızı açıp hesabınıza para yatırdıktan sonra artık Starbucks hisselerini satın almaya başlayabilirsiniz. Hisselerinizi satın almadan önce alım adedi belirlemeniz, komisyon hesaplamalarını yapmanız ve hesabınızda tüm maliyeti karşılayacak yeterli bakiyenin bulunduğundan emin olmanız iyi bir fikir olacaktır.

Her şey tamamsa, ilk hisselerinizi almak için emir verebilirsiniz. Çok çeşitli borsa emir tipleri vardır. Ancak şu anda veya belki de hiç bu çeşitlilik arasında boğulmanız gerekmiyor. Çünkü yatırımcılar, yalnızca iki emir tipi ile hisse senedi satın alarak başarılı bir kariyer geliştiriyor: piyasa emirleri ve limit emirleri.

Şimdi, bu emir tiplerinin ne anlama geldiğini ve Starbucks hisselerini satın alırken veya satarken bunları nasıl kullanabileceğinizi kısaca anlatalım.

Bir piyasa emriyle, Starbucks hisse senedini mevcut en iyi piyasa fiyatından alacağınızı ya da satacağınızı aracı kurumunuza iletirsiniz. Piyasa emri, alım satıma herhangi bir fiyat sınırı getirmediğinden, alım ya da satım emrinizi derhal gerçekleştirir. Piyasa emirleri, daha küçük ve daha değişken şirketlerin aksine, geniş çaplı fiyat dalgalanmalarının olmadığı Starbucks gibi hisse senetlerini alıp satarken kullanılabilir.

Bir limit emriyle, Starbucks hisse senedini belirlediğiniz bir fiyat üzerinden alabilir ya da satabilirsiniz. Bu emir türü alım ve satım fiyatında size daha fazla kontrol sağlar. Örneğin, Starbucks hisseleri şu anda 102 dolardan işlem görüyor. Ancak siz bir Starbucks hisse senedinin bu fiyatı değil de mesela 98 doları hak ettiğini düşünüyorsanız, bu fiyattan limit emri vererek aracı kurumunuza satış fiyatı 98 dolara düştüğünde işlemi gerçekleştir diyebilirsiniz. Benzer şekilde limit emrini hisse satışları için de kullanabilirsiniz.

7. Starbucks’a Yaptığınız Yatırımı Takip Edin

Artık nihayet bu şirketin bir yatırımcısı ve ortağı olduğunuzdan, Starbucks’ı, özellikle de pandemi sürecinde, yakından takip etmeli, finansal durumunda toparlanma görebilmeli, mağaza satışlarında iyileşme beklemeli ve yeni büyüme işaretlerini aramalısınız. Bu unsurlar, şirketin gelir ve kazançları artırma becerisinin temelini oluşturur ve bunlar yetersiz kalırlarsa, bu hem şirket hem de yatırımınız için kötü bir işaret olabilir.

Bununla beraber, Starbucks, her ikisi de şirkete büyük bir avantaj sağlayan güçlü bir marka imajına ve etkileyici küresel bir büyüklüğe sahip. Ayrıca şirketin bu muazzam boyutu, küçük kahve perakendecilerinden daha fazla nakit ürettiği anlamına geliyor ve bu nakit, şirketin avantajını güçlendiren pazarlama, yeni teknoloji veya ürün geliştirmeye yeniden yatırılabilir.

Starbucks’ın hisseleri şu an pahalı bir değerlemeyle işlem görüyor ve bu, zaman zaman kısa vadeli dalgalanmalara neden olabilir. Ancak bir yatırımcı olarak geniş perspektiften bakıp uzun vadeli düşünebilmelisiniz. Şirketin güçlü rekabet hali ve geniş pazar fırsatı göz önüne alındığında, işini büyütmek için hala iyi bir konumda olduğunu söyleyebiliriz.

İlgili Makaleler

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir