Tahvil Nedir? Devlet Tahvili Ne Demek?
Tahvil, devletlerin veya kamu ya da özel şirketlerin kaynak elde etmek amacıyla kullanmayı sürdürdüğü ve yatırımcılara risksiz yatırım imkanı sağladığı için belki de değerli kağıtlar arasında yer alır.
Tahvil piyasaları, bir benzeri olan hisse senedi borsaları kadar popüler ve anlaşılması kolay olmayabilir. Ancak elbette, tahviller geniş kapsamda yatırımcılar adına gerek pekala etkili gerekse de oldukça önemli varlıklar olduğunu söylemek gerekir.
Tahvil piyasaları genel olarak bir ülkenin düşük maliyet ile borçlanıp borçlanmayacağının kararını yansıtır. Böylece tahvil piyasaları, ilgili ülkelere ilişkin politik çalkantıları, savaşları ve devletlerin gidişatını belirler.
Tahviller, uzun yıllar boyunca hem yaşam hem de ekonomik hayatın devamlılığı için önemli birtakım sonuçları meydana getirmiştir. Öyle ki ülkelerin barış dönemlerinde dahi, devletlerin para yaratma kabiliyeti kendi vatandaşları için oldukça önem arz etmiştir.
Şöyle ki yatırımcılara yani tahvil sahiplerine ödenecek faiz oranı ne denli yüksek olursa, ülke ekonomisinin diğer bütün gruplarındaki borçlanma maliyetleri de o kadar yüksek olmuş olacaktır. Sözün özü, bir yatırımcının tahvil piyasası ve tahvilleri göz ardı etmesi kesinlikle faydalı olmayacaktır.
İçindekiler
Tahvil Nedir?
Tahvil, devlet, şirket veya diğer herhangi bazı örgütlerin çıkardığı faiz temelli bir menkul kıymettir. Tahvil genel anlamda ise bir borç senedi olarak ifade edilmektedir. Tahvil, yatırımcılar için banka kredisi almak veya hisse satmak haricinde sermaye yükseltmek için de önemli bir seçenektir.
Tahvil, sahiplerine ileri zamanki bir dönem için sabit bir miktar para ve ek olarak da belirli periyotlarda, genellikle yıllık olacak şekilde, faiz ödeneceğinin garantisini verir. Böylece yatırımcı, yani tahvil sahibi kazanç elde edebilir.
Ayrıca tahviller, tıpkı bir borsaya kote olmuş şirkete ait hisse senetleri gibi, çıkarılıp piyasa arz edildikten sonra açık piyasalarda da alınabilir veya satılabilir.
Devlet Tahvili Nedir?
Devlet tahvili, devletler tarafından çıkarılan borç senetleridir. Genel tahvillerin tanımında olduğu gibi devlet tahvili de faiz esaslı bir menkul kıymettir. Devlet tahvilleri, şirketler veya örgütler tarafından değil, yalnızca devletler, bir başka deyişle hükümetler tarafından çıkarılır.
Devlet tahvili fiyatları, yani ulusal hükümetler tarafından ihraç edilen tahviller, devletlerin ne denli basit bir biçimde para yaratabildiğini, politikalarının nasıl bir algıya sahip olduğunu ve daha da önemlisi güvenilirliğini sembolize eder.
Burada, devletlerin tahvil piyasalarından yararlanmayı tercih edip etmedikleri de son derece önemlidir. Çünkü bahsettiğimiz gibi bu, devlet güvenilirliği ve ilgili devletin politikalarına ilişkin sinyaller verir. Bu bağlamda rahatlıkla söyleyebiliriz ki, bir devlet tahviller yararlanmıyorsa, pek de iyi durumda değildir.
Tahvil ve Devlet Tahvili Arasındaki Fark Nedir?
Tahvil, genel olarak belirli bir şirket, devlet ya da örgüt tarafından çıkarılan faiz temelli menkul kıymetler olarak ifade edilir. Devlet tahvili, yalnızca hükümetler tarafından çıkarılan ve yine faiz temelli olan menkul kıymet anlamına gelir.
Tahvil ve devlet tahvili arasındaki temel fark; tahvillerin genel anlamda şirket, devlet veya çeşitli örgütler tarafından çıkarılabiliyor oluşu iken; devlet tahvillerinin sadece hükümetler tarafından çıkarılabiliyor olmasıdır. İşte bu da genel anlamda tahvil ve spesifik anlamda devlet tahvili arasındaki en temel ve önemli farktır.
Tahvil Faizi Nedir?
Tahvil faizi, bir tahvilin fiyatını düşüren ve yatırımcıya sağlayacağı kazancı etkileyen bir kavramdır. Bir varlık ne denli risk barındırıyorsa, o kadar az yatırımcı o varlığı satın alacaktır. Yatırımcı satın aldığı varlığı portföyünde tutmak için elde etmesi gereken ödül, yani faiz oranı, o denli yükselmiş olacaktır.
Tahvil piyasalarının arkasında yer alan gücün en temel dayanağı, piyasanın bir tahvil için belirlemiş olduğu faiz oranının, o tahvilin üzerinde yer alandan birtakım farklılıklar gösterebiliyor olmasıdır.
Şöyle ki eğer yatırımcılar bir devletin iflas edeceğini veya enflasyon oranını yükselteceğini düşünüyor ya da ön görüyorlarsa o devletin tahvillerini ellerinden çıkarma yoluna giderler. İşte bu hususun, ilgili tahvil veya tahvillerin fiyatını düşüren ve getireceği faiz oranını yükselten çift yönlü bir etkisi olmaktadır.
Mesela, portföyümüzde 10 bin liralık ve yüzde 5 faiz oranlı, yani getirili Türkiye Devlet Tahvili olduğunu varsayalım. Ömrü hayatımız boyunca bu tahvili elimizde tuttuğumuzda bize 500 lira getiri sağlayacaktır. Satış fiyatından tahvili alan her yatırımcı için bu durum, yüzde 5,5’lik faiz oranı anlamına gelecektir.
Ancak tabii, yatırımcıların Türkiye’ye olan güvenlerini kaybederlerse ve portföylerindeki tahvilleri satmaya başlarlarsa, tahvil fiyatı 9 bin liraya inecektir. Bu fiyatla, 450 liralık kazanç, yeni yatırımcılar için yüzde 5,5’e gelmiş olacaktır.
Tahvillerin Piyasa Değeri Neden Önemlidir?
Tahvillerin sahip oldukları piyasa değerleri büyük önem arz etmektedir. Öyle ki devletlerin gelecekte ihraç edecekleri tahvillerin satılabilmesi için tavsiye etmeleri icap edecek faiz oranlarını belirleyecektir.
Örneğin, her hafta ihraç edecekleri birçok tahvile alıcı bulabilmeleri adına, üzerinde yazılan faiz oranlarını, ki bu kupon faizi olarak da bilinir, var olan tahvillerin piyasa değerlerine göre ayarlamaları gerekecektir. Devletlerin, ödemesi gerekli olan oran yükseldikçe borç alması zorlaşacak ve nispeten kısıtlamaya gitmesi gerekecektir.
Küresel çapta birçok devlet bütçelerinde denge sağlamak için borç almak durumunda kalmaktadırlar. Bu da onları düzenli olarak tahvil basımına yöneltmektedir. Örneğin, Amerika Birleşik Devletleri’nde en popüler devlet tahvilleri, hazine bonoları; ve orta ya da kısa vadeli tahviller ya da bonolardır.
Tahvil ve Devlet Tahvili Ne Kadar Kazandırır?
Tahvil ve devlet tahvili kazançları faiz oranları ile ilişkilidir. Faiz oranlarının yükselmesi halinde tahvil fiyatları düşmektedir. Tam aksine faiz oranlarının düşmesi durumda ise tahvil fiyatları yükselmektedir. Bu bağlamda faiz oranlarının durumuna bakarak tahvil kazançlarını hesaplamak mümkün olabilmektedir.
Tüm bunlara ek olarak bilinmesi gerekir ki, hem genel olarak tahvil hem de devlet tahvili getirileri, tahvilin piyasa fiyatı ile bölünen tahvile ödenen faiz oranıdır. Bu hususu akılda tutmak ve bilmek son derece önemlidir.
Tahviller bahsettiğimiz gibi düşük riskli yatırım seçenekleri arasında yer almaktadır. Devlet tahvillerinde faiz ödemelerinin yapılmaması olasılığı neredeyse yok gibidir. Diğer yandan gerek güvenilir gerekse de saygın şirketler ve örgütler tarafından çıkarılan tahvillerin temerrüt olasılığı oldukça düşüktür.
Ancak elbette yine de belirtmeden kesinlikle geçmemek gerekir ki, finansal anlamda sağlıklı görünmeyen şirketler tarafından çıkarılan ve yüksek getiri vaat eden tahvillere karşı dikkatli yaklaşmak gerekmektedir. Bu nedenle yatırımcıların bu duruma karşı dikkatli olmaları elzemdir.
Tahvil ve Devlet Tahvili Nasıl Alınır?
Tahviller veya devlet tahvili bir yatırım hesabı açma yolu ile alınabilmektedir. Yatırımcıların yatırım hesabı açarak listelenen devlet, şirket ya da örgütlerin ihraç ettikleri tahvilleri kolay bir şekilde satın alabilmeleri mümkündür.
Bütün bunlara ek olarak bir yatırımcının fonlar aracılığı ile de tahvillere yatırım yapabilme seçenekleri vardır. Tahvil ağırlıklı fonlardan pay satın almak suretiyle gerek özel şirketlere ait gerekse de devlete ait tahvillere tercih edilen vadelerde yatırım yapılabilmektedir. Bu şekilde tahvil satın almak ideal bir alternatif olabilmektedir.
İlk Tahviller Ne Zaman Ortaya Çıkmıştır?
Tahviller ilk olarak Ortaçağ İtalya’sında ortaya çıkmıştır. O dönemlerde kendileri arasında savaş halinde olan şehir devletleri, maddi durumu yerinde olan vatandaşlarını düzenli faiz ödemeleri karşılığında devlete borç vermeye zorlanmışlardır.
Modern olarak isimlendirebileceğimiz yatırımcılar, tahvil almak mecburiyetinde olmasalar dahi, Amerika ve İngiltere’de devlet genellikle, emeklilik fonları gibi araçlarla vatandaşlarına borçlanma yoluna gitmiştir ve gitmeye de devam etmektedirler.
Öte yandan, emeklilik fonları deyip geçmemek gerekmektedir. Çünkü emeklilik fonları, nakitlerin önemli ve büyük bölümünü devlet borcuna aktarmak durumdadır. Bunun temel nedeni ise tahvillerin düşük riskli yatırım araçları arasında yer almalarıdır.
Ünlü Fransız asker ve politikacı Napolyon zamanına kadar, tahvil piyasaları gerçek anlamda çok da etki sahibi değildi. Bu dönemde İngiliz devleti önce “tontin” ardından da “konsol” isimli tahviller basıyor idi.
Bütün bunların ardından 19. yüzyılın ilk çeyreğinde Nathan Mayer Rothschild, Avrupa tahvil piyasasındaki kazanımları vasıtasıyla dünya çapındaki en güçlü ve en zengin finansçı konumuna gelmiştir.
Üstüne üstlük Rothschild’ın bir devletin borcuna onay verip vermemesi oldukça önemli durumları beraberinde getirmiştir. Öyle ki birçok tarihçi Napolyon Savaşları’nda Fransa’nın yenilgisini, stratejik kararlardan ziyade borçlarını ödeyememesi ve savaş için gerçekleştirilen seferler için gerekli olan yeterli parayı toplayamamasına bağlamaktadır.