Yakıt Pili Teknolojisi Tesla’yı Tahtından Edebilir

On yıl evvel, Çin sessizce küçük Yunfu şehrini alternatif bir enerji tesisine dönüştürdü. Bir zamanların çorak tepeleri, şimdi her yıl yüzlerce elektrikli otomobil dağıtan dev bir endüstri parkı haline geldi.

Çin’in hava kirliliği konusunda neden endişelendiğini muhtemelen biliyor ya da tahmin ediyorsunuzdur. Zira Çin, hava kalitesi endeksinde en ciddi seviye olan kırmızı alarm düzeyinde.

Bazen bir resim bin kelimeye bedeldir.

Öyleyse, şuna benzeyen bir tabloda güne başlamanın nasıl olabileceğini bir hayal edin:

Bu şehirde alternatif enerji şirketini sübvanse etmek için yaklaşık 60 milyar dolar yatırım yapan Çin’i suçlayabilir misiniz?

İşin en ilginç kısmı da, Yunfu’da üretilen araçlar, Tesla’nın lityum iyonlu araçlarından daha verimli ve daha ucuz.

Kısa bir zaman diliminde Tesla, dünyadaki elektrikli otomobillerin lider üreticisi oldu.

Tesla’nın kullandığı ve kullanmaya devam ettiği lityum-iyon piller, bugüne kadar hayal edilen herhangi bir elektrikli araç için en verimli ve güvenilir enerji kaynağıydı.

Ancak geçmiş zaman kullandığımı fark etmiş olabilirsiniz. Çünkü hızlı büyüyen ve yeni yaygınlaşan bir teknoloji Tesla’nın saltanatını sona erdirebilir.

Yakıt pili teknolojisi yaygınlaşıyor

Çin, yeni ve eşsiz bir yakıt kaynağı keşfetmedi. Basitçe bilinen ve lityum-iyon pillere nazaran daha yüksek bir potansiyeli olan bir teknolojiye yatırım yaptı.

Yakıt pilleri teknolojisinden bahsediyorum,  gezegendeki en bol elementten elde edilen enerjiden!

Hidrojen gazını oksijenle kontrollü bir şekilde yakan yakıt pilleri 1970’li yıllardan bu yana denizaltılar ve uzay araçları için halihazırda kullanılıyor, fakat günlük hayatta henüz yeni yaygınlaşıyor.

Eski ABD Başkanı George Bush Başkanlık süresince hidrojen yakıt pillerine yönelik çalışmalar yürütüyordu. Lakin 2008’de yaşanan kriz ve General Motors’un iflası sebebiyle bu çalışmalar yarıda kaldı. Bununla beraber otomotiv endüstrisinin devleri bu alanda kendi çalışmalarını sürdürdü.

Yakın zamana kadar, hidrojen gücü üretmek biraz zordu. Ancak on yıllarca süren deneylerden sonra, nihayet yeni bir yöntem bulundu.

Yeni yöntem, sadece üç dakikada neredeyse %100 verimle hidrojen enerjisi üretiyor. Üstelik bu yöntem sadece daha verimli olmakla kalmıyor, aynı zamanda üretim maliyetlerini de önemli ölçüde düşürüyor.

Bu, hidrojenle çalışan otomobillerin nihayet kitlesel anlamda ticarileşeceği anlamına geliyor. Çin, bu yarışın kesin olarak çok ilerisinde. Çünkü potansiyeli gördü ve bu atılımdan yararlanabilecek araba ve araçları geliştirmek için neredeyse 60 milyar dolar harcadı.

Çin tek değil…

Tesla’nın elektrikle çalışan tırlarının aksine, tır endüstrisinin geleceği yakıt pillerinde yatıyor olabilir mi?

Toyota öyle düşünüyor.

Japon otomotiv devi, tır üreticisi Kenworth ile birlikte çalışıyor ve hidrojen yakıt pilleri tarafından desteklenen yeni bir tırı test ediyor. Kenworth T680’in parçaları Toyota’nın yakıt pili teknolojisiyle çalışan parçalar ile değiştiriliyor. Toyota ve Kenworth yakın zamanda yakıt pili teknolojisiyle çalışan bu tırları Los Angeles sokaklarında test etmeyi planlıyor.

Ancak Çin, yakıt pili teknolojisinde gerçek büyümenin tam merkezi konumda bulunuyor…

Öyle ki, Çin’in devlete ait en büyük dizel motor üreticisi Weichai Power, atılımdan bu yana 184 milyon dolarlık küçük bir ABD yakıt pili üreticisine yatırım yaptı.

Çinli şirketler başta olmak üzere dünya devi otomotiv devleri de yakıt pili teknolojisine yatırım yapmayı sürdürüyor.

Yeni kazanç fırsatlarını beraberinde getirebilecek bu alanı yakından takip etmeyi düşünebilirsiniz.